U2 – Vertigo İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Uno, dos, tres, catorce
– Uno, dos, tres, catorce

Send it to the back, Captain
– Arkaya gönderin, Kaptan.

Lights go down, it’s dark
– Işıklar söner, hava kararır.
The jungle is your head, can’t rule your heart
– Orman senin kafan, kalbini yönetemezsin
A feeling’s so much stronger than a thought
– Bir düşünce daha var hislerim çok güçlü
Your eyes are wide and though your soul, it can’t be bought
– Gözlerin geniş ve ruhun olsa da, satın alınamaz
Your mind can wander
– Zihnin dolaşabilir

Hello, hello (hola!)
– Merhaba, merhaba (hola!)
We’re at a place called Vertigo (¿dónde está?)
– Vertigo diye bir yerdeyiz (¿dónde está?)
It’s everything I wish I didn’t know
– Keşke bilmeseydim dediğim her şey
Except you give me something
– Bana bir şey vermen dışında
I can feel
– Hissedebiliyorum
Feel
– Hissetmek

The night is full of holes
– Gece deliklerle dolu
‘Cause bullets rip the sky of ink with gold
– Çünkü kurşunlar mürekkebin gökyüzünü altınla parçalıyor.
They twinkle as the boys play rock and roll
– Çocuklar rock and roll oynarken parıldıyorlar
They know that they can’t dance, at least they know
– Dans edemeyeceklerini biliyorlar, en azından biliyorlar.

I can’t stand the beats, I’m asking for the check
– Ritimlere dayanamıyorum, hesabı istiyorum.
Girl with crimson nails has Jesus ’round her neck
– Kızıl tırnaklı kızın boynunda İsa var.
Swinging to the music, swinging to the music
– Müziğe sallanmak, müziğe sallanmak
Oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh, oh
– Oh, oh, oh, oh, oh

Hello, hello (hola!)
– Merhaba, merhaba (hola!)
I’m at a place called Vertigo (¿dónde está?)
– Vertigo diye bir yerdeyim (¿dónde está?)
It’s everything I wish I didn’t know
– Keşke bilmeseydim dediğim her şey
But you give me something
– Ama bana bir şey veriyorsun.
I can feel
– Hissedebiliyorum
Feel
– Hissetmek

All of this
– Tüm bu
All of this can be yours
– Bunların hepsi senin olabilir.
All of this
– Tüm bu
All of this can be yours
– Bunların hepsi senin olabilir.
All of this
– Tüm bu
All of this can be yours
– Bunların hepsi senin olabilir.
Just give me what I want
– Sadece bana istediğim şeyi ver
And no one gets hurt
– Ve kimse incinmez

Hello, hello (hola!)
– Merhaba, merhaba (hola!)
We’re at a place called Vertigo (¿dónde está?)
– Vertigo diye bir yerdeyiz (¿dónde está?)
Lights go down, and all I know
– Işıklar sönüyor ve tek bildiğim
Is that you give me something
– Bana bir şey mi veriyorsun?
I can feel your love teaching me how
– Bana nasıl öğrettiğini sevgini hissedebiliyorum.
Your love is teaching me how
– Aşkın bana nasıl yapılacağını öğretiyor.
How to kneel
– Diz çökmek nasıl
Kneel
– Diz çökmek

Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet
Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet
Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet
Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın