Siento que se pierde parte de mi alma cuando tú no estás
– Sen yokken ruhumun bir parçasının kaybolduğunu hissediyorum.
Es que solo contigo yo he sentido calma
– Sadece seninleyken kendimi sakin hissettim.
Pero ahora solo estás en mi mente
– Ama şimdi sadece aklımdasın
Y me toca saber lo que se siente
– Ve nasıl bir his olduğunu bilmek bana kalmış
Eso de que se me rompa el corazón cuando preguntan por ti (por ti)
– Seni istediklerinde kalbim kırılıyor.
Siento que se me va hasta el aire y me quisiera morir
– Havaya uçuyormuş gibi hissediyorum ve ölmek istiyorum.
En que lidiar con el dolor de estar en esta situación
– Bu durumda olmanın acısıyla nasıl başa çıkılır
Hoy por todo lo que pasaste, ahora me toca a mí (¡Farru!; blep)
– Bugün yaşadığın her şey için, şimdi sıra bende (Farru!; blep)
No hay duda (¡bah!)
– Hiç şüphe yok ki (bah!)
Que lo que haces se paga aquí y solo Dios sabe (sabe)
– Yaptıklarınızın karşılığı burada ödenir ve ancak Allah bilir.
Si de verda’ tú era’ para mí
– Eğer gerçekten benim için ‘sen’ olsaydın
Y si el tiempo que pasó no fue en vano
– Ve eğer geçen zaman boşuna değilse
Espero que entiendas que solo soy humano (¡puh-puh-puh-puh!)
– Umarım benim sadece insan olduğumu anlarsın (puh-puh-puh-puh!)
Que se me rompa el corazón cuando preguntan por ti (por ti)
– Seni istediklerinde kalbim kırılıyor.
Siento que se me va hasta el aire y me quisiera morir (morir)
– Havaya yükseliyormuş gibi hissediyorum ve ölmek istiyorum (ölmek)
Que lidiar con el dolor (Farru) de estar en esta situación (Piriba-bai)
– Bu durumda olmanın acısıyla (Farru) başa çıkmaktan (Piriba-bai)
Hoy por todo lo que pasaste, ahora me toca a mí (Laramercy Gang)
– Bugün yaşadığın her şey için şimdi sıra bende (Laramercy Çetesi)
Siempre que me da con beber
– Ne zaman içsem
Me pongo a pensarte otra vez
– Seni tekrar düşünmeye başlıyorum.
Mami, si sigo viviendo e’ que fluyo
– Anne, yaşamaya devam edersem akarım
Porque todavía me siento tuyo (my lova)
– Çünkü hala seninkini hissediyorum (aşkım)
De ti quiero matar las ansias
– Senden gelen istekleri öldürmek istiyorum.
Ninguna tiene el peso, tampoco tu elegancia, mami
– Hiçbirinin ağırlığı yok, zerafetin de yok anne.
Me mata que le sobra confianza
– Çok fazla güven duyması beni öldürüyor.
Y caigo en lo que tranza (piriba-bai)
– Ve ben ne tranza’ya düşüyorum (piriba-bai)
Es que para ti es normal
– Sadece senin için normal.
Que de ti me deje llevar
– Senden bir an heyecanlandım uzakta
Se te hace tan fácil
– Senin için çok kolaylaşıyor.
E’ que cuando me mira’ así se me olvida todo
– Ve bana baktığında her şeyi unutuyorum
Hasta que se me rompa el corazón cuando preguntan por ti (por ti)
– Ta ki seni istediklerinde kalbim kırılana kadar.
Siento que se me va hasta el aire y me quisiera morir (morir)
– Havaya yükseliyormuş gibi hissediyorum ve ölmek istiyorum (ölmek)
Que lidiar con el dolor (bah) de estar en esta situación
– Bu durumda olmanın acısıyla (bah) başa çıkmaktan daha
Hoy por todo lo que pasaste, ahora me toca a mí (piri-yah-yah)
– Bugün yaşadığın her şey için şimdi sıra bende (piri-yah-yah)
Es que siento que se pierde parte de mi alma cuando tú no estás
– Sen yokken ruhumun bir parçasının kaybolduğunu mu hissediyorum?
Es que solo contigo es que he sentido calma
– Sadece seninleyken kendimi sakin hissettim.
Pero ahora solo estás en mi mente (for you my lova, lova)
– Ama şimdi sadece aklımdasın (senin için aşkım, lova)
Y me toca saber qué se siente (Piriba-ba-ba-bai!), yeh
– Ve bunun nasıl bir his olduğunu bilmek zorundayım (Piriba-ba-ba-bai!), yeh
Laramercy Gang
– Laramercy Çetesi
Yeh (piriba-ba-bai)
– Evet (piriba-ba-bai)
Farru (piriba-ba-bai)
– Farru (piriba-ba-bai)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.