Hey, I’ve been throwing down the whiskey
– Hey, viskiyi fırlatıp atıyorum.
I oughta get my money back
– Paramı geri almalıyım.
Someone said it drowns a memory
– Birisi hafızayı boğduğunu söyledi.
Ah, but it ain’t doing jack
– Ah, ama jack yapmıyor.
Yeah, I’ve been sippin’, I’ve been buzzing
– Evet, yudumluyordum, vızıldıyordum.
Shooting doubles like it’s nothing
– Çekim hiçbir şeymiş gibi iki katına çıkar
Aw, but nothing makes it go away
– Ah, ama hiçbir şey kesmiyor
I need something you-proof, something stronger than I’m used to
– Alışık olduğumdan daha güçlü dayanıklı bir şey istiyorum
Yeah, I’ve been pouring 90 to 100 feelin’ like nothing’s gonna cut it, that’s the hard truth
– Evet, 90’dan 100’e hiçbir şey kesmeyecek gibi hissediyorum, bu zor gerçek
Yeah, I need something you-proof, aw, I need something you-proof
– Evet, kanıt mı lazım, ah, sana bir şey ispat istiyorum
Put ’em up till they shut em down, yeah
– Em kapattılar kadar Kaldır onları, Evet
You never ain’t not around, yeah
– Hiç ortalıkta yok, Evet
Don’t matter what time, what town, I can’t get you gone
– Saat kaçta, hangi kasabada olursa olsun, seni götüremem.
Turn a party upside down, just looking for something that does it
– Bir partiyi ters çevirin, sadece bunu yapan bir şey arayın
I’ll give them all my money
– Onları tüm paramı veririm
Ain’t nobody selling nothing you-proof
– Kimse sana hiçbir şey satmıyor-kanıt
Something stronger than I’m used to
– Alıştığımdan daha güçlü bir şey
Yeah, I’ve been pouring 90 to 100 feelin’ like nothing’s gonna cut it, that’s the hard truth
– Evet, 90’dan 100’e hiçbir şey kesmeyecek gibi hissediyorum, bu zor gerçek
Yeah, I need something you-proof, aw, I need something you-proof
– Evet, kanıt mı lazım, ah, sana bir şey ispat istiyorum
Hey, I’ve been mixing liquors trying to get you gone
– Seni götürmeye çalışırken içki karıştırıyordum.
Oh, but I guess I must be doing something wrong
– Ama sanırım yanlış bir şey yapıyor olmalıyım.
‘Cause I’ve been working hard to fade your memory
– Çünkü hafızanı yok etmek için çok çalışıyorum.
Baby, but the only thing faded is me
– Bebeğim, ama solmuş olan tek şey benim.
I need something you-proof, something stronger than I’m used to
– Alışık olduğumdan daha güçlü dayanıklı bir şey istiyorum
Yeah, I’ve been pouring 90 to 100 feelin’ like nothing’s gonna cut it, that’s the hard truth
– Evet, 90’dan 100’e hiçbir şey kesmeyecek gibi hissediyorum, bu zor gerçek
I need something you-proof, aw, I need something you-proof
– Kanıt mı lazım, ah, sana bir şey ispat istiyorum
Don’t matter what time, what town, I can’t get you gone
– Saat kaçta, hangi kasabada olursa olsun, seni götüremem.
Turn a party upside down, just looking for something that does it
– Bir partiyi ters çevirin, sadece bunu yapan bir şey arayın
I’ll give them all my money
– Onları tüm paramı veririm
Ain’t nobody selling nothing you-proof
– Kimse sana hiçbir şey satmıyor-kanıt
Morgan Wallen – You Proof İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.