I wear women’s underwear
– Kadın iç çamaşırı giyiyorum.
And then I go to strike a pose in my full length mirror
– Ve sonra tam boy aynamda poz vermeye gidiyorum.
I cross my legs just like a queer
– Bacaklarımı bir ibne gibi geçiyorum.
But my libido is strong when a lady is near, ya
– Ama bir bayan yakın olduğunda libidom güçlüdür, ya
What defines a straight man’s straight?
– Heteroseksüel bir erkeğin heteroseksüelliğini ne tanımlar?
Is it the boxer in the briefs or a 12 ounce steak?
– Külotlu boksör mü yoksa 12 onsluk biftek mi?
I tell you what a women loves most
– Sana bir kadının en çok neyi sevdiğini söyleyeyim.
It’s a man who can slap but can also stroke
– Tokat atabilen ama aynı zamanda okşayabilen bir adam.
Goin’ in the wind is an eddy of the truth and it’s naked
– Rüzgarda gitmek gerçeğin bir girdabıdır ve çıplaktır
It’s verbatim and it’s shakin’
– Kelimenin tam anlamıyla ve titriyor
No, no, no, no, no, no, no, no, no, no, no, no more gettin’ elated
– Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır daha fazla gettin’ mutlu
No more listless invitations
– Daha fazla halsiz davetiye yok
I live by a hospital
– Bir hastane yaşıyorum
And every day I go out walking past it’s sickly windows
– Ve her gün hastalıklı pencerelerden geçip gidiyorum.
I see people dying there
– Orada ölen insanlar görüyorum.
But my tender age makes it hard to care
– Ama hassas yaşım umursamamı zorlaştırıyor.
Incinerator and a big smoke stack
– Yakma fırını ve büyük bir duman yığını
It’s a phallic symbol and it makes me laugh
– Bu fallik bir sembol ve beni güldürüyor
All I need is a heart attack
– Tek ihtiyacım olan kalp krizi
C’mon, humble my bones with a Cardiac
– Hadi, bir kalple kemiklerimi alçalt
Goin’ in the wind is an eddy of the truth and it’s naked
– Rüzgarda gitmek gerçeğin bir girdabıdır ve çıplaktır
It’s verbatim and it’s shakin’
– Kelimenin tam anlamıyla ve titriyor
No, no, no, no, no, no, no, no, no, no, no, no more gettin’ elated
– Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır daha fazla gettin’ mutlu
No more listless invitations
– Daha fazla halsiz davetiye yok
For the love of fuck
– Lanet aşk için
For the sake of Pete
– Pete’in iyiliği için
Did you ever really think you’d love a guy like me?
– Benim gibi birini seveceğini hiç düşündün mü?
I am the rooster in the morning
– Ben sabah horozum.
I’m the cock of the day
– Ben günün horozuyum
I’m the boxer in the briefs
– Külotlu boksör benim.
I’m a 12 ounce steak
– Ben 12 onsluk bifteğim.
Eh-oh, eh-oh, eh-oh, eh-oh
– Eh-oh, eh-oh, eh-oh, eh-oh
Ye-bo, ye-bo, ye-bo, ye-bo, ye-bo
– Ye-bo, ye-bo, ye-bo, ye-bo, ye-bo
Ya, it’s verbatim
– Evet, aynen bu
And ya, and it’s naked
– Ve sen, ve çıplak
And ya, and it’s shakin’
– Ve sen, ve titriyor
It shakes, shakes, shakes
– Sallar, sallar, sallar
Oh-oh, yeah-yeah, oh-oh, yeah-yeah-yeah
– Oh-oh, evet-evet, oh-oh, evet-evet-evet
Oh-oh, yeah-yeah, oh-oh, yeah-yeah-yeah
– Oh-oh, evet-evet, oh-oh, evet-evet-evet
Oh-oh, yeah-yeah, oh-oh, yeah-yeah-yeah
– Oh-oh, evet-evet, oh-oh, evet-evet-evet
Oh-oh, yeah-yeah
– Oh-oh, evet-evet

Mother Mother – Verbatim İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.