David Cook – Light On İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Never really said too much
– Asla fazla konuşmadım.
Afraid it wouldn’t be enough
– Korkarım bu yeterli olmaz.
Just try to keep my spirits up
– Sadece moralimi bozmamaya çalış
When there’s no point in grieving
– Yas tutmanın bir anlamı yokken

Doesn’t matter anyway
– Artık bir önemi yok
Words can never make me stay
– Kelimeler beni asla kalmaya zorlayamaz
Words will never take my place
– Kelimeler asla yerimi almayacak
When you know I’m leaving
– Gittiğimi bildiğin zaman

Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Something I rely on to get home
– Eve dönmek için güvendiğim bir şey
One I can feel at night, a naked light
– Geceleri hissedebildiğim, çıplak bir ışık
A fire to keep me warm
– Beni sıcak tutacak bir ateş

Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Even in the daylight, shine on
– Gün ışığında bile, parla
And when it’s late at night you can look inside
– Ve gece geç olduğunda içeriye bakabilirsin.
You won’t feel so alone
– Bu kadar yalnız hissetmeyeceksin.

You know we’ve been down that road
– O yolda ilerlediğimizi biliyorsun.
What seems a thousand times before
– Daha önce binlerce kez görünen şey
My back to a closing door
– Sırtım kapanan bir kapıya
And my eyes to the seasons
– Ve gözlerim mevsimlere

That roll out underneath my heels
– Topuklarımın altında yuvarlanan
And you don’t know how bad it feels
– Ama bu kötü bir duygu bilemezsin
To leave the only one
– Sadece birini bırakmak için
That I have ever believed in
– Şimdiye kadar inandığım

Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Something I rely on to get home
– Eve dönmek için güvendiğim bir şey
One I can feel at night, a naked light
– Geceleri hissedebildiğim, çıplak bir ışık
A fire to keep me warm
– Beni sıcak tutacak bir ateş

Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Even in the daylight, shine on
– Gün ışığında bile, parla
And when it’s late at night you can look inside
– Ve gece geç olduğunda içeriye bakabilirsin.
You won’t feel so alone, ooh yeah!
– O kadar yalnız hissetmeyeceksin, ooh evet!

Sometimes it feels like we’ve run out of luck
– Bazen şansımız tükenmiş gibi geliyor.
When the signal keeps on breaking up
– Sinyal kopmaya devam ettiğinde
When the wires cross in my brain
– Teller beynimde kesiştiği zaman
You’ll start my heart again when I come along, yeah
– Ben ortaya çıktığımda kalbime yeniden başlayacaksın, evet

Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Something I rely on to get home
– Eve dönmek için güvendiğim bir şey
One I can feel at night, a naked light
– Geceleri hissedebildiğim, çıplak bir ışık
A fire to keep me warm
– Beni sıcak tutacak bir ateş
Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Even in the daylight, shine on
– Gün ışığında bile, parla
And when it’s late at night you can look inside
– Ve gece geç olduğunda içeriye bakabilirsin.
You won’t feel so alone
– Bu kadar yalnız hissetmeyeceksin.
Try to leave a light on when I’m gone
– Gittiğimde ışığı açık bırakmaya çalış
Even in the daylight, shine on
– Gün ışığında bile, parla
And when it’s late at night you can look inside
– Ve gece geç olduğunda içeriye bakabilirsin.
You won’t feel so alone
– Bu kadar yalnız hissetmeyeceksin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın