En vivo desde Hermosillo, Sonora, de los corridones
– Los corridones’tan Hermosillo, Sonora’dan canlı yayın
“El Hijo Mayor” con la bandona, ¡jálese, viejo!
– Bandona ile “En Büyük Oğul”, kendini yukarı çek, yaşlı adam!
Ya no se mira pasar
– Artık bunun olmasını izlemiyorsun.
Ese Camaro negro por las calles en verguiza con su gente
– O siyah Camaro sokaklarında insanlarıyla utanç içinde
Varios lo recordarán, sé que lo extrañarán
– Birkaç kişi onu hatırlayacak, özleneceğini biliyorum
Así como era su modo, acelerado, atrabancado y muy valiente
– Tıpkı onun yolu olduğu gibi, hızlandırılmış, atrabancado ve çok cesur
En la sierra, donde la pasaba y se desestresaba fumándose un gallo
– Dağlarda, bir horoz içerken geçirdiği ve stresi azalttığı yerde
Pero bien águila, por si sale algún pendiente
– Ama aferin, herhangi bir küpenin çıkması durumunda
Deportivos, camiones, las duras, las cortas y largas con las que portaba
– Spor arabalar, kamyonlar, taşıdığı sert, kısa ve uzun olanlar
Por si se ocupa, por si sale algún pendiente
– Durumda kendi halletmeye çalıştı, durumda herhangi bir küpe dışarı
Era adicto a la adrenalina
– Adrenalin bağımlısıydım.
Era lo que lo activaba y sacaba el jale en caliente
– Onu harekete geçiren ve sıcak çekişi çeken şeydi
En el convoy puro suicida
– Konvoyda saf intihar
Listos pa tirar vergazos, no la pensaban dos veces
– Götlerini kusmaya hazırdılar, iki kere bile düşünmediler.
A estas alturas ya sabrán de quién les hablo
– Artık kimden bahsettiğimi anlayacaksın.
Su nombre no ocupó de mencionarlo
– Adı bundan bahsetmeyi bırakmadı.
Yo fui el hijo mayor de aquel señor tan mentado
– O adamın en büyük oğluydum, bu yüzden yalan söyledim.
Arriba Sonora, compadre
– Arriba Sonora, arkadaş
Con mucho respeto
– Saygılarımla
Mil historias que contar
– Anlatacak binlerce hikaye
Mucho para platicar
– Çok konuşulacak
Son recuerdos que solo quedan grabados en la memoria de su gente
– Onlar sadece insanlarının anısına kazınmış anılardır.
Hombre con la voz de mando
– Komuta sesi olan adam
Disparando el mismo diablo
– Şeytanın kendisini vurmak
Siempre al frente su comando, y en la sierra cuántas batallas ganamos
– Her zaman onun emrinin önünde ve kaç savaş kazandığımızı gördüm
¡Ah, cómo echamos balazos con muy buenos aparatos!
– Ah, çok iyi cihazlarla nasıl çekim yapıyoruz!
Y en la empresa de mi apá hay pa eso y más
– Ve babamın şirketinde bu ve daha fazlası var.
Mas no sabía lo que le esperaba, una mala jugada de pronto llegaba
– Ama onu neyin beklediğini bilmiyordu, aniden kötü bir hamle geldi
Pero así es la vida, de repente se nos va
– Ama hayat böyle, aniden gitti.
Era adicto a la adrenalina
– Adrenalin bağımlısıydım.
Era lo que lo activaba y sacaba el jale en caliente
– Onu harekete geçiren ve sıcak çekişi çeken şeydi
En el convoy puro suicida
– Konvoyda saf intihar
Listos pa tirar vergazos, no la pensaban dos veces
– Götlerini kusmaya hazırdılar, iki kere bile düşünmediler.
A estas alturas ya sabrán de quién les hablo
– Artık kimden bahsettiğimi anlayacaksın.
Su nombre no ocupó de mencionarlo
– Adı bundan bahsetmeyi bırakmadı.
Yo fui el hijo mayor de aquel señor tan mentado
– O adamın en büyük oğluydum, bu yüzden yalan söyledim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.