Woo
– Kur yapmak
Woo, woo, yeah
– Woo, woo, evet
Woo, woo (woo, woo)
– (Woo, woo)Woo, woo
(Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah)
– (Evet, evet, evet, evet, evet)
I bet she could never make you cry
– Bahse girerim seni asla ağlatamazdı.
‘Cause the scars on your heart are still mine
– Çünkü kalbindeki yara izleri hala benim
Tell me that she couldn’t get this deep
– Bu kadar derine inemediğini söyle.
She can almost be the worst of me (yeah, yeah)
– Neredeyse benim en kötüm olabilir (evet, evet)
Too bad she’s just eating off your dreams
– Ne yazık ki sadece hayallerini yiyor.
Let me know when you’re ready to bleed
– Kanamaya hazır olduğunda haber ver.
Baby you just need to send for me
– Bebeğim sadece benim için göndermen gerekiyor.
Send for me
– Benim için gönder
Send for me
– Benim için gönder
Send for me (woo)
– Benim için gönder (woo)
Send for me
– Benim için gönder
Woo
– Kur yapmak
Woo, woo, yeah
– Woo, woo, evet
Woo, woo (woo, woo)
– (Woo, woo)Woo, woo
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet
I’ve been thinking ’bout you late at night
– Gece geç saatlerde seni düşünüyordum.
I’ve been thinking only of you
– Sadece seni düşünüyordum.
Ain’t nothing else to really talk about
– Gerçekten konuşacak başka bir şey yok
Boy show me what you wan’ do
– Oğlum bana ne yapmak istediğini göster.
These days you’ve been feeling lonely
– Bu günlerde kendini yalnız hissediyorsun.
Yeah, I’ve been feeling lonely too
– Evet, ben de kendimi yalnız hissediyorum.
I’ma fuck it up, won’t you show me some
– Her şeyi mahvedeceğim, bana biraz göstermez misin?
Run it back like you owe me some
– Bana borcun varmış gibi geri ver.
Woo, woo, yeah (yeah, send for me, send for me, yeah)
– Woo, woo, evet (evet, benim için gönder, benim için gönder, evet)
Woo, woo, yeah (send for me, yeah, send for me, yeah)
– Woo, woo, evet (benim için gönder, evet, benim için gönder, evet)
Woo, woo (send for me, send for me, send for me, yeah)
– Woo, woo (benim için gönder, benim için gönder, benim için gönder, evet)
Tell me ’bout your picture-perfect love
– Bana resminden bahset-mükemmel aşk
Tell me how you think without the drugs
– Uyuşturucu olmadan nasıl düşündüğünü söyle.
Maybe you just need to send for me
– Belki sadece beni çağırman gerekiyordur.
I don’t mean to really love you
– Seni gerçekten sevmek istemiyorum.
I don’t mean to even care about you
– Seni umursamak bile istemiyorum.
I don’t mean to really love you
– Seni gerçekten sevmek istemiyorum.
I don’t mean to really care about you, no more (no more)
– Seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık (artık)
I don’t mean to really care about you, no more (no more)
– Seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık (artık)
I don’t mean to really care about you, no more
– Seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık
Send for me
– Benim için gönder
Send for me
– Benim için gönder
Send for me (woo)
– Benim için gönder (woo)
Send for me
– Benim için gönder
Woo (yeah, send for me, send for me, yeah)
– Woo (evet, benim için gönder, benim için gönder, evet)
Woo, woo, yeah (send for me, yeah, send for me, yeah)
– Woo, woo, evet (benim için gönder, evet, benim için gönder, evet)
Woo, woo (send for me, send for me, send for me, send for me)
– Woo, woo (benim için gönder, benim için gönder, benim için gönder, benim için gönder)
(Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah)
– (Evet, evet, evet, evet, evet)
(Woo) I don’t mean to really love you
– Seni gerçekten sevmek istemem.
I don’t mean to even care about you (woo, woo)
– Seni umursamak bile istemiyorum (woo, woo)
I don’t mean to really love you
– Seni gerçekten sevmek istemiyorum.
I don’t mean to really care about you, no more (woo, woo)
– Seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık (woo, woo)
No more, I don’t mean to really care about you, no more
– Artık, seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık
I don’t mean to really care about you, no more
– Seni gerçekten önemsemek istemiyorum, artık
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.