Morning dew
– Sabah çiy
Vaporised
– Buharlaşıyordu
Rays of sun
– Güneş ışınları
Blinding my eyes
– Gözlerimi kamaştıran
I feel alive
– Yaşadığımı hissediyorum
Good times (Don’t you leave me now)
– İyi günler (Şimdi beni bırakma)
You’ll find (Ooh)
– Bulacaksın (Ooh)
Good times (Got me crying out)
– İyi günler (Beni ağlattı)
Down in the street
– Sokağın aşağısında
Lights out
– Işıklar söndü
Super power (Super power)
– Süper güç (Süper güç)
You can’t hide
– Saklanamazsın.
From what you gotta do
– Yapman gerekenden
Light up
– Yanmak
The Eiffel Tower
– Eyfel Kulesi
It feels like there ain’t nothing to lose
– Kaybedecek bir şey yokmuş gibi geliyor
Good times (Don’t you leave me now)
– İyi günler (Şimdi beni bırakma)
You’ll find (Ooh)
– Bulacaksın (Ooh)
Good times (Got me crying out)
– İyi günler (Beni ağlattı)
Down in the street
– Sokağın aşağısında
Lights out (Lights out)
– Işıklar söndü (ışıklar söndü)
Super power (Super power)
– Süper güç (Süper güç)
You can’t hide
– Saklanamazsın.
From what you gotta do
– Yapman gerekenden
Light up (Light up)
– Işık (Işık)
The Eiffel Tower (Eiffel Tower)
– Eyfel Kulesi (Eyfel Kulesi)
Feels like there ain’t nothing to lose
– Kaybedecek bir şey yokmuş gibi geliyor
Good times (Don’t you leave me now)
– İyi günler (Şimdi beni bırakma)
You’ll find (Ooh)
– Bulacaksın (Ooh)
Good times (Got me crying out)
– İyi günler (Beni ağlattı)
Down in the street
– Sokağın aşağısında
(Good times) Lights out
– (İyi günler) Işıklar söndü
Super power
– Süper güç
You can’t hide
– Saklanamazsın.
From what you gotta do
– Yapman gerekenden
(They’re trying) Light up
– (Deniyorlar) Aydınlan
The Eiffel Tower
– Eyfel Kulesi
It feels like
– Sanki
(Don’t you leave me now)
– (Sakın şimdi bana bırak)
(Ooh)
– (Ooh)
(Got me crying out)
– (Beni ağlattı)
(Down in the street)
– (Sokağın aşağısında)
Good times (Don’t you leave me now)
– İyi günler (Şimdi beni bırakma)
You’ll find (Ooh)
– Bulacaksın (Ooh)
Good times (Got me crying out)
– İyi günler (Beni ağlattı)
Down in the street
– Sokağın aşağısında
Good times
– İyi günler
Good times (Ooh)
– İyi günler (Ooh)
Good times
– İyi günler
Good (Down in the street)
– (Sokak ortasında)iyi
Good times
– İyi günler
Good times (Ooh)
– İyi günler (Ooh)
Good times
– İyi günler
Good (Down in the street)
– (Sokak ortasında)iyi
Good times
– İyi günler
Good
– İyi
Times, good-good
– Zaman, iyi-iyi
Times, good
– Günler, iyi
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.