Muchas veces fallando, se aprende
– Birçok kez başarısız olursanız, öğrenirsiniz
Soplando se enciende una llama
– Bir alev yanıyor üfleme
Que ilumina el entendimiento
– Bu anlayışı aydınlatır
No son los mismos datos, de siempre
– Her zamanki gibi aynı veri değil
De lo malo también se aprende
– Ayrıca kötü öğreniyoruz
Comprende que la calle me llama, me llama
– Sokağın beni aradığını, beni aradığını anla.
Sí, voy a aceptar que soy
– Evet, öyle olduğumu kabul edeceğim.
Un perro mujeriego, que conoció el amor
– Aşkla tanışan kadınsı bir köpek
Y lo quería a su lado hasta viejo
– Ve yaşlanana kadar onun yanında olmasını istedi.
Sí, sé que por donde voy, es con fama de aventurero
– Evet, gideceğim yerin maceracı bir üne sahip olduğunu biliyorum.
Con la mente en las nubes y los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda ve ayakların yerde
Sí, voy a aceptar que soy, un perro mujeriego
– Evet, kadınsı bir köpek olduğumu kabul edeceğim.
Que conoció el amor y lo quería a su lado hasta viejo
– Aşkı bilen ve yaşlanana kadar yanında olmasını isteyen
Sí, sé que por donde voy, es con fama de aventurero
– Evet, gideceğim yerin maceracı bir üne sahip olduğunu biliyorum.
Con la mente en las nubes y los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda ve ayakların yerde
Con los pies en el suelo y la mente en las nubes, en las nubes
– Ayakların yerde ve zihnin bulutlarda, bulutlarda
Con la mente en las nubes y los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda ve ayakların yerde
Con los pies en el suelo y la mente en las nubes, en las nubes
– Ayakların yerde ve zihnin bulutlarda, bulutlarda
Con la mente en las nubes y los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda ve ayakların yerde
Soy mujeriego y te lo digo to the face
– Ben bir zamparayım ve sana yüzüne söylüyorum
Aunque suene outta place, but you came to me by holy grace
– Her ne kadar yersiz gelse de, kutsal lütufla bana geldin.
Now I feel you’re the sun of my days
– Şimdi günlerimin güneşi olduğunu hissediyorum.
Baby, toda reina necesita su rey
– Bebeğim, her kraliçenin kralına ihtiyacı vardır.
No matter what others do, no
– Diğerleri ne olursa olsun …
No matter what others say, no
– Olursa olsun başkalarının ne yok
A mí la que me gusta eres tú
– Sevdiğim sensin
Las demás están celosas, pero no le des break
– Diğerleri kıskanıyor ama onu rahat bırakmayın.
Dicen que tener muchas mujeres es pecado
– Bir sürü kadına sahip olmanın günah olduğunu söylüyorlar.
Pero ya yo he cambiado por estar a tu lado
– Ama senin yanında olmak için çoktan değiştim.
Sex sin amor es un sin pero ya llegó el fin
– Aşksız seks günahtır ama sonu gelmiştir
De la disco, de la hookah y botelleo y el bling-bling
– Disko, nargile, şişe ve biberon
Me tiré sin maquinarlo de bajada en patín
– Kendimi bir patenin üzerine düşürmeden attım.
Y por ti yo dejo todo, aunque te mudes pa’ Pekín
– Ve senin için her şeyi bırakıyorum, Pekin’e taşınsan bile
Con los pies en el suelo aunque tenga la mente en las nubes
– Aklım bulutlarda olsa da ayaklarım yerde
Dejé atrás esa vida que tuve, por ti, por ti
– Sahip olduğum o hayatı geride bıraktım, senin için, senin için
Sí, voy a aceptar que soy (perro) un perro mujeriego
– Evet, kadınsı bir köpek olduğumu kabul edeceğim.
Que conoció el amor y lo quiere a su lado hasta viejos
– Kim aşkla tanıştı ve yaşlanana kadar onun yanında olmak istiyor
Sí, sé que por donde voy tengo fama de aventurero
– Evet, nereye gidersem gideyim maceracı olarak ünüm olduğunu biliyorum.
Con la mente en la nube y los pies en el suelo
– Zihnin bulutun üstünde ve ayakların yerde
Con los pies en el suelo, la mente en las nubes, en las nubes
– Ayakların yerde, aklın bulutlarda, bulutlarda
Con la mente en las nubes, los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda, ayakların yerde
Con los pies en el suelo, la mente en las nubes, en las nubes
– Ayakların yerde, aklın bulutlarda, bulutlarda
Con la mente en las nubes, los pies en el suelo
– Zihnin bulutlarda, ayakların yerde
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.