No me dio tiempo a despedirme
– Bana veda etmem için zaman vermedi.
Aprendí ya con los años de lo que iba el cuento
– Hikayenin neyle ilgili olduğunu yıllar içinde öğrendim.
Tú querías esa seguridad que ni yo encuentro
– Benim bile bulamadığım güvenliği istedin.
Pero, entendimos al final que así sería mejor
– Ama sonunda bunun daha iyi olacağını anladık.
No me permitió un café, ni un ¿cómo estás, hora?
– Bana kahve içmeme izin vermedi, nasılsın, zaman mı?
Me recuerdo a tirones de tu abrigo largo
– Uzun ceketini mastürbasyon yaptığımı hatırlıyorum.
Te fiaba mi rutina, pero por encargo
– Rutinimde sana güvendim, ama istek üzerine
Y me fui por querer ser la dueña de otros labios
– Ve ayrıldım çünkü diğer dudakların sahibi olmak istedim.
Si pudiera volver, borraría cada error
– Geri dönebilseydim, her hatayı silerdim.
Mi torpeza y tanta estupidez (uh)
– Sakarlığım ve çok aptallığım (uh)
Ya no soy la que fui, ya aprendí la lección
– Olduğum kişi ben değilim, dersimi aldım.
Y aunque me lo permitieras
– Ve izin versen bile
Yo sé que sin mí tú estás mejor
– Bensiz daha iyi olacağını biliyorum.
Caen las hojas del otoño y te me apareces
– Sonbahar yaprakları düşer ve sen bana görünürsün
En reuniones con amigos te extraño tanto
– Arkadaşlarımla yaptığım toplantılarda seni çok özlüyorum.
En la huella de mi vida te agarraste fuerte, tan fuerte
– Hayatımın izinde sımsıkı sarıldın, çok sımsıkı
Cuando acabamos y te vi sacar todas tus cosas de la habitación
– İşimiz bittiğinde tüm eşyalarını odadan çıkardığını gördüm.
Tan solo me quede con todo aquello que aún olía a ti
– Hala senin gibi kokan her şeyi sakladım.
Crucé la puerta y, sin mirar atrás, dejé lo que me hacía feliz
– Kapıdan içeri girdim ve geriye bakmadan beni mutlu eden şeyi bıraktım.
No atendí cuando el destino me estaba gritando
– Kader bana bağırırken katılmadım.
Si pudiera volver, borraría cada error
– Geri dönebilseydim, her hatayı silerdim.
Mi torpeza y tanta estupidez (uh)
– Sakarlığım ve çok aptallığım (uh)
Ya no soy la que fui, ya aprendí la lección
– Olduğum kişi ben değilim, dersimi aldım.
Y aunque me lo permitieras
– Ve izin versen bile
Yo sé que sin mí tú estás
– O bensiz biliyorum
Y te sueño cada noche, cada día, cada maldita hora
– Ve her gece, her gün, her lanet saatte seni hayal ediyorum
Te extraño cuando tú ni sabes que yo no estoy sola
– Yalnız olmadığımı bile bilmediğin zaman seni özlüyorum.
Y me vuelvo loca al pensar que alguien te abrace ahora
– Ve şimdi birinin sana sarılacağını düşünmek için deliriyorum.
Te extraño cuando tú ni sabes que esto me desborda
– Bunun beni aştığını bile bilmediğin zaman seni özlüyorum.
Si pudiera volver, borraría cada error
– Geri dönebilseydim, her hatayı silerdim.
Mi torpeza y tanta estupidez (mmh-mmh)
– Sakarlığım ve çok aptallığım (mmh-mmh)
Ya no soy la que fui, ya aprendí la lección
– Olduğum kişi ben değilim, dersimi aldım.
Y aunque me lo permitieras
– Ve izin versen bile
Yo sé que sin mí tú estás mejor
– Bensiz daha iyi olacağını biliyorum.
Y aunque me lo permitieras
– Ve izin versen bile
Yo sé que sin mí tú estás mejor
– Bensiz daha iyi olacağını biliyorum.
Vanesa Martín & Jesse & Joy – Si pudiera İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.