BEAM Feat. Justin Bieber – SUNDOWN İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Busy ‘pon all a yuh fren dem
– Meşgul ‘pon tüm bir yuh fren dem
Gyal, tell mi weh yuh tell dem
– Gyal, söyle mi weh yuh söyle dem
Or dem tell mi weh yuh tell dem, mm
– Ya da dem söyle mi weh yuh söyle dem, mm
Weh yuh tink unfair, mi tink is fair, mm
– Weh yuh tink adil değil, mi tink adil, mm
Mi gi’ yuh all a mi food an’ yuh still cyaan share
– Mi gi’ yuh tüm bir mi gıda bir’ yuh hala cyaan payı
Weh yuh tink is fair, mi tink unfair
– Weh yuh tink adil mi tink haksız mı
What’s wrong?
– Sorun nedir?
I bet you gotta be somewhere than be right here, oh
– Bahse girerim burada olmaktansa bir yerde olmalısın.
There’s a likkle thing called fair, but no try compare, oh
– Adil diye bir şey var, ama karşılaştırmaya çalışmayın, oh

When the sundown sometimes
– Gün batarken bazen
It’s 2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you
– Saat 2:00 ve seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you, ooh
– sabah 2:00 ve seni düşünüyorum, ooh
You wonder if it’s 2:00 a.m. that I’m thinking ’bout you
– Sabah 2: 00 olup olmadığını merak ediyorsun. Seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you, ooh
– sabah 2:00 ve seni düşünüyorum, ooh

The man been down in a cold place
– Adam soğuk bir yerdeydi.
Everybody down when guns blaze
– Silah blaze zaman herkes aşağı
You might not remember those days
– O günleri hatırlamayabilirsin.
Girl call, you know my phone still rings (answer your phone)
– Kızım ara, telefonumun hala çaldığını biliyorsun (telefona cevap ver)

When the sundown sometimes
– Gün batarken bazen
It’s 2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you
– Saat 2:00 ve seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you, ooh
– sabah 2:00 ve seni düşünüyorum, ooh
You wonder if it’s 2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you
– Saat 2: 00mi diye merak ediyorsun ve ben de seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you, oh, woah
– sabah 2:00’de ve seni düşünüyorum, oh, woah

They know
– Biliyorlar
Is there something wrong?
– Orada yanlış bir şey var mı?
Just tell me what it is, does it feel like home?
– Bana ne olduğunu söyle, ev gibi mi geliyor?
We all need somebody to be somebody, yeah
– Hepimiz birisi olmak lazım, Evet
Girl, just face them facts and base upon it, yeah (base)
– Kızım, sadece gerçeklerle yüzleş ve ona dayandır, evet (temel)

Frontline on your first responder
– İlk müdahalede cephe hattı
Take a deep breath, we both need one
– Derin bir nefes al, ikimize de ihtiyacımız var.
Cyaan tell how well
– Cyaan ne kadar iyi söyle
Yuh eyes dem selfish, yuh nuh see yourself
– Yuh gözler dem bencil, yuh nuh kendini gör
Is a blind gyal intel
– Kör bir gyal istihbaratı mı
Respond, nah give mi nuh resistance
– Cevap ver, hayır mi nuh direnişi ver
I need respect, a woman need validation, can we get some?
– Saygıya ihtiyacım var, bir kadının doğrulamaya ihtiyacı var, biraz alabilir miyiz?
You’ve been real distant
– Çok mesafeliydin.
You know seh di poppy have ambition
– Biliyorsun seh di poppy’nin hırsları var.
Style and fashion with persistence (but still)
– Azimle stil ve moda (ama yine de)

Weh yuh tink is fair, mi tink unfair (fair)
– Weh yuh tink adil, mi tink haksız (adil)
I bet you gotta be somewhere than be right here, oh
– Bahse girerim burada olmaktansa bir yerde olmalısın.

When the sundown sometimes
– Gün batarken bazen
It’s 2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you
– Saat 2:00 ve seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you
– 2:00 ve ben seni düşünüyorum.
You wonder if it’s 2:00 a.m. that I’m thinking ’bout you
– Sabah 2: 00 olup olmadığını merak ediyorsun. Seni düşünüyorum.
2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you, ooh
– sabah 2:00 ve seni düşünüyorum, ooh
They know
– Biliyorlar

Is there something wrong?
– Orada yanlış bir şey var mı?
Just tell me what it is, does it feel like home?
– Bana ne olduğunu söyle, ev gibi mi geliyor?
We all need somebody to be somebody, yeah
– Hepimiz birisi olmak lazım, Evet
Girl, just face them facts and base upon it, yeah (base)
– Kızım, sadece gerçeklerle yüzleş ve ona dayandır, evet (temel)
(2:00 a.m. and I’m thinking ’bout you)
– (2:00 ve seni düşünüyorum)

Used to love where I found you (found you)
– Seni bulduğum yeri severdim (seni buldum)
Couple drinks I’m drowsy
– Birkaç içki uykum var.
I’m still where you left me
– Beni bıraktığın yerde hala buradayım
I’ll be here where you found me (I’ll be here where you found me)
– Beni bulduğun yerde olacağım (Beni bulduğun yerde olacağım)
I’ll be here where you found me
– Beni bulduğun yerde olacağım.
(I’m sayin’ too much, I’m sayin’ too much)
– (Çok fazla söylüyorum, çok fazla söylüyorum)
(I’m sayin’ too much, I’m sayin’ too much)
– (Çok fazla söylüyorum, çok fazla söylüyorum)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın