I read the news today oh boy
– Hayatta Bir Gün
About a lucky man who made the grade
– Şöyle bir haber okudum bugün arkadaş,
And though the news was rather sad
– Başarıya ulaşmış şanslı bir adamla ilgili
Well I just had to laugh
– Haber üzücüydü üzücü olmasına ama tutamadım gülmemi
I saw the photograph
– Fotoğrafı gördüm
He blew his mind out in a car
– Aklını kaçırmış arabada,kırmızı yandığını farketmemiş
He didn’t notice that the lights had changed
– Kalabalık toplanmıştı etrafında,bakıyordu
A crowd of people stood and stared
– Daha önce de görmüşlerdi bu yüzü
They’d seen his face before
– Ama tam emin değildi kimse
Nobody was really sure
– Kimse gerçekten emin değildi
If he was from the House of Lords
– Lordlar kamarasından biriydi belkide
I saw a film today oh boy
– Bir film seyrettim bugün arkadaş
The English Army had just won the war
– İngiliz ordusu daha yeni kazanmış savaşı
A crowd of people turned away
– Bir grup insan sırtını döndü ama ben bakmak zorundaydım,
But I just had to look
– Ama bakmam gerekiyordu
Having read the book
– Daha evvel okumuş olduğum kitaba
I’d love to turn you on
– İsterdim senin gözünü açmayı…
Woke up, fell out of bed
– Uyanıp yataktan fırladım
Dragged a comb across my head
– Sürüdüm tarağımı kafam boyunca
Found my way downstairs and drank a cup
– Bir hamlede indim alt kata, birşeyler içtim
And looking up I noticed I was late
– Bakınca saate geç kaldığımı farkettim
Found my coat and grabbed my hat
– Paltomu buldum, şapkamı taktım
Made the bus in seconds flat
– Ucu ucuna yakaladım otobüsü
Found my way upstairs and had a smoke
– Anında üst kattayım,bir sigara içtim
Somebody spoke and I went into a dream
– Birşeyler anlatıyordu birisi,hayallere daldım
I read the news today oh boy
– Haberleri dinledim bugün arkadaş
Four thousand holes in Blackburn, Lancashire
– Dörtbin çukur blacburn-lancashire’de
And though the holes were rather small
– Ve küçük olmasına rağmen çukurlar
They had to count them all
– Hepsini saymak zorundaydılar
Now they know how many holes it takes to fill the Albert Hall
– Biliyorlar artık albert hall’ü doldurmak için kaç çukur gerektiğini
I’d love to turn you on
– İsterdim senin gözünü açmayı…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.