Taylor Swift – cardigan Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

Vintage tee, brand new phone
– Vintage t-shirt, yeni cep telefonu
High heels on cobblestones
– Arnavut kaldırımlı yüksek topuklar
When you are young, they assume you know nothing
– Gençken hiçbir şey bilmediğini sanıyorlar
Sequined smile, black lipstick
– Parlak gülümseme, siyah ruj
Sensual politics
– Duyarlı siyaset
When you are young, they assume you know nothing
– Gençken hiçbir şey bilmediğini sanıyorlar


But I knew you
– Ama seni tanıyordum
Dancin’ in your Levi’s
– Levi’s pantolonunda dans etmek
Drunk under a streetlight, I
– Bir sokak lambası altında sarhoş
I knew you
– Seni tanıdım
Hand under my sweatshirt
– Sweatshirtimin altında el
Baby, kiss it better, I
– Bebeğim, daha iyi öp


And when I felt like I was an old cardigan
– Ve uzun kollu eski bir kazak olduğumu hissettiğimde
Under someone’s bed
– Birisinin yatağının altında
You put me on and said I was your favorite
– Beni giydin ve senin favorin olduğumu söyledin


A friend to all is a friend to none
– Herkes için bir arkadaş hiçbirinin bir arkadaşıdır
Chase two girls, lose the one
– İki kızı kovala, birini kaybet
When you are young, they assume you know nothing
– Gençken hiçbir şey bilmediğini sanıyorlar
But I knew you
– Ama seni tanıyordum
Playing hide-and-seek and
– Saklambaç oynamak ve
Giving me your weekends, I
– Bana hafta sonlarını veriyorum
I knew you
– Seni tanıdım
Your heartbeat on the High Line
– High Line’daki kalp atışlarınız
Once in twenty lifetimes, I
– Yirmi yaşamda bir


And when I felt like I was an old cardigan
– Ve uzun kollu eski bir kazak olduğumu hissettiğimde
Under someone’s bed
– Birisinin yatağının altında
You put me on and said I was your favorite
– Beni giydin ve senin favorin olduğumu söyledin


To kiss in cars and downtown bars
– Arabalarda ve şehir merkezindeki barlarda öpüşmek
Was all we needed
– İhtiyacımız olan tek şey
You drew stars around my scars
– Yara izlerimin etrafına yıldızlar çizdin
But now I’m bleedin’
– Ama şimdi kanıyorum


‘Cause I knew you
– çünkü seni tanıyordum
Steppin’ on the last train
– Son trene adım atmak
Marked me like a bloodstain, I
– Beni kan lekesi gibi işaretledi
I knew you
– Seni tanıdım
Tried to change the ending
– Sonu değiştirmeye çalıştı
Peter losing Wendy, I
– Peter bir arkadaşını kaybediyor
I knew you
– Seni tanıdım
Leavin’ like a father
– Baba gibi ayrılmak
Running like water, I
– Su gibi koşmak
And when you are young, they assume you know nothing
– Ve gençken, hiçbir şey bilmediğini varsayıyorlar
But I knew you’d linger like a tattoo kiss
– Ama dövme öpücüğü gibi oyalanacağını biliyordum
I knew you’d haunt all of my what-ifs
– Bütün sorularıma musallat olacağını biliyordum
The smell of smoke would hang around this long
– Duman kokusu bu kadar uzun süre dolacaktı
‘Cause I knew everything when I was young
– çünkü gençken her şeyi biliyordum
I knew I’d curse you for the longest time
– Seni en uzun süre lanetleyeceğimi biliyordum
Chasin’ shadows in the grocery line
– Markette gölgeleri kovalamak
I knew you’d miss me once the thrill expired
– Heyecanın süresi dolduğunda beni özleyeceğini biliyordum
And you’d be standin’ in my front porch light
– Ve ön sundurma ışığımda dururdun
And I knew you’d come back to me
– Ve bana geri döneceğini biliyordum
You’d come back to me
– bana geri döneceksin
And you’d come back to me
– Ve bana geri döneceksin
And you’d come back
– Ve geri döneceksin


And when I felt like I was an old cardigan
– Ve uzun kollu eski bir kazak olduğumu hissettiğimde
Under someone’s bed
– Birisinin yatağının altında
You put me on and said I was your favorite
– Beni giydin ve senin favorin olduğumu söyledin




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın