Wait a minute, let me finish
– Bekle bir dakika, bitireyim söyleyeceklerimi
I know you don’t care, but can you listen?
– Umrunda değil biliyorum ama dinler misin?
I came committed, guess I overdid it
– Sana düşkün oldum, abarttım galiba biraz
Wore my heart out on a chain around my neck
– Kalbimi boynuma zincirleyip kendimi yordum
So I think I better go
– Gitsem iyi olur sanırım
I never really know how to please you
– Seni nasıl memnun ederim hiç bilemiyorum
You’re lookin’ at me like I’m see-through
– İçimi okuyormuşsun gibi bakıyorsun bana
I guess I’m gonna go
– Sanırım gideceğim
I just never know how you feel
– Ne hissettiğini asla bilemiyorum
Do you even feel anything?
– Bir şey hissediyor musun ki hiç?
You said, “Don’t treat me badly,”
– “Bana kötü davranma” dedin
But you said it so sadly
– Ama üzülerek söyledin
So I did the best I could
– Yapabileceğimin en iyisini yaptım
Not thinking you would have left me gladly
– Beni böylesine memnun bırakacağını düşünmedim
I know you’re not sorry
– Üzgün değilsin biliyorum
Why should you be?
– Neden olasın ki?
‘Cause who am I to be in love
– Çünkü ben kimim ki aşık olayım
When your love never is for me, me
– Aşkın asla bana göre değilken, ben
So I think I better go
– Gitsem iyi olur sanırım
I never really know how to please you
– Seni nasıl memnun ederim hiç bilemiyorum
You’re lookin’ at me like I’m see-through
– İçimi okuyormuşsun gibi bakıyorsun bana
I guess I’m gonna go
– Sanırım gideceğim
I just never know how you feel
– Ne hissettiğini asla bilemiyorum
Do you even feel anything?
– Bir şey hissediyor musun ki hiç?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.