The birds they sang
– Söyledikleri kuşlar
At the break of day
– Günün ortasında
Start again
– Tekrar başla
I heard them say
– Dediklerini duydum
Don’t dwell on what
– Neyin üzerinde durma
Has passed away
– Vefat etti
Or what is yet to be.
– Ya da henüz olmayacak.
Ah the wars they will
– Ah yapacakları savaşlar
Be fought again
– Yeniden savaşmak
The holy dove
– Kutsal güvercin
She will be caught again
– Tekrar yakalanacak
Bought and sold
– Aldı ve sattı
And bought again
– Ve tekrar satın aldım
The dove is never free.
– Güvercin asla özgür değildir.
Ring the bells that still can ring
– Hala çalan çanları çal
Forget your perfect offering
– Mükemmel teklifinizi unutun
There is a crack in everything
– Her şeyde bir çatlak var
That’s how the light gets in.
– Işık böyle içeri girer.
We asked for signs
– İşaretler sorduk
The signs were sent:
– İşaretler gönderildi:
The birth betrayed
– İhanete uğrayan doğum
The marriage spent
– Evlilik harcandı
Yeah the widowhood
– Evet dulluk
Of every government
– Her hükümetin –
Signs for all to see.
– Herkesin görmesi için işaretler.
I can’t run no more
– Daha fazla koşamam
With that lawless crowd
– Bu kanunsuz kalabalıkla
While the killers in high places
– Katiller yüksek mevkilerdeyken
Say their prayers out loud.
– Dualarını yüksek sesle söyle.
But they’ve summoned, they’ve summoned up
– Ama çağırdılar, çağırdılar
A thundercloud
– Bir gök gürültüsü
And they’re going to hear from me.
– Ve benden haber alacaklar.
Ring the bells that still can ring …
– Hala çalabilen çanları çalın …
You can add up the parts
– Parçaları toplayabilirsin
But you won’t have the sum
– Ama meblağa sahip olmayacaksın
You can strike up the march,
– Yürüyüşü başlatabilirsin,
There is no drum
– Davul yok
Every heart, every heart
– Her kalp, her kalp
To love will come
– Aşk gelecek
But like a refugee.
– Ama bir mülteci gibi.
Ring the bells that still can ring
– Hala çalan çanları çal
Forget your perfect offering
– Mükemmel teklifinizi unutun
There is a crack, a crack in everything
– Her şeyde bir çatlak var, bir çatlak var
That’s how the light gets in.
– Işık böyle içeri girer.
Ring the bells that still can ring
– Hala çalan çanları çal
Forget your perfect offering
– Mükemmel teklifinizi unutun
There is a crack, a crack in everything
– Her şeyde bir çatlak var, bir çatlak var
That’s how the light gets in.
– Işık böyle içeri girer.
That’s how the light gets in.
– Işık böyle içeri girer.
That’s how the light gets in.
– Işık böyle içeri girer.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.