Rihanna – Emergency Room İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I was picking up your clothes in the closet (closet)
– Dolaptaki eşyalarını topluyordum (dolap)
I was about to throw your jeans in the washer (washer)
– Kotlarını çamaşır makinesine atmak üzereydim(çamaşır makinesi)
‘Til I saw a piece of paper saying Tasha (Tasha)
– Ta ki Tasha yazan kağıt parçasını görene kadar(Tasha)
I gotta say I found this a bit shockin (shockin)
– Söylemeliyim ki bunu biraz şok edici buldum(şok edici)
It’s on receipts to tell you went shoppin (shoppin)
– Alışverişe gittiğini anlatan liste (alışveriş)
You bought some Nike shoes
– Bir Nike ayakkabı almışsın
But why you buying stockings?
– Ama neden kadın çorabı alıyorsun?


Boy how could you lie to me
– Oğlum bana nasıl yalan söyleyebildin
Thought you would die for me
– Benim için ölebileceğini düşünmüştüm
I’m not acceptin another apology
– Diğer özrünü kabul etmiyorum


After 3 years, Imma let it go
– Üç yıla rağmen,(üç yıldan sonra)bitmesine izin vereceğim
I ain’t standin around crying no more
– Etrafında durup daha fazla ağlamıyorum
Got your bags packed sitting by the door
– Kapının yanına oturup bavullarını paketledim
Ima leave your heart broken on the flor
– Kırıp kalbinide yerde bırakacağım


You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m standing by your bed
– Yatağının yanında duruyorum
And so tempted to pull out your I.V
– Ve I.V ni çekmek çok cezbedici
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m fighting with myself
– Kendimle savaşıyorum
I can’t hurt you even though you hurt me
– Sen beni incitsende ben seni incitemem
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
Tryin to call a nurse but nobody can help you now
– Hemşireyi çağırmayı deniyorum ama sana şimdi kimse yardım edemez
Let me see you try to live without me
– Bırak seni bensiz yaşamaya çalışırken göreyim
Now where’s your heartbeat
– Şimdi kalp atışların nerede
Flat line on the EKG
– EKG hattındaki düz çizgiler


I was home late at night watching TV
– Evdeydim,televizyon izliyordum
Got a call from my girl saying “Riri
– Kızımdan Riri
Saw your man in the club”
– ”Erkeğini klüpte gördüm” diyen bir arama aldım
İ thought he was out of town doing business
– Onun şehir dışında iş yaptığını zannediyordum
Said that he’d be back in three weeks
– Üç hafta içinde döneceğini söylemişti
And now I’m mad
– Ve şimdi kızgınım
Sitting in the kitchen gettin sad
– Üzülerek mutfakta oturuyorum
Looking at your pictures
– Resimlerine bakıyorum


After 3 years, Imma let it go
– Üç yıla rağmen,(üç yıldan sonra)bitmesine izin vereceğim
I ain’t standin around crying no more
– Etrafında durup daha fazla ağlamıyorum
Got your bags packed sitting by the door
– Kapının yanına oturup bavullarını paketledim
Ima leave your heart broken on the flor
– Kırıp kalbinide yerde bırakacağım


You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m standing by your bed
– Yatağının yanında duruyorum
And so tempted to pull out your I.V
– Ve I.V ni çekmek çok cezbedici
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m fighting with myself
– Kendimle savaşıyorum
I can’t hurt you even though you hurt me
– Sen beni incitsende ben seni incitemem
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
Tryin to call a nurse but nobody can help you now
– Hemşireyi çağırmayı deniyorum ama sana şimdi kimse yardım edemez
Let me see you try to live without me
– Bırak seni bensiz yaşamaya çalışırken göreyim
Now where’s your heartbeat
– Şimdi kalp atışların nerede
Flat line on the EKG
– EKG hattındaki düz çizgiler


I did you wrong, girl
– Kızım sana yanlış yaptım
Had a bunch of numbers in my phone, girl (I did)
– Telefonumda bir grup numaram var kızım (yaptım)
But we been in this relationship too long, girl
– Ama biz uzun süreden beri bu ilişki içerisindeyiz,kızım
For you to be listenin to your silly home girls
– Senin salak ev kızlarını dinlediğin için
Better go on, girl
– Devam etsen iyi olur,kızım
Now baby think about it (think about it)
– Şimdi bebeğim bunu düşün(bunu düşün)
Everything we do they gonna read about it (read about it)
– Yaptığımız her şeyi okuyacaklar(bunu oku)
Put it on a radio and TV outlet
– Radyoda televizyonda bunu abartacaklar
Do you want to see your picture in that paper
– O kağıtta resmini görmek ister misin
You know them haters
– Nefret edici olduklarını biliyorsun
You hear that 808
– Şu 808 i duyuyorsun
The drum, that’s my heart beat
– Davul,bu benim kalp atışım
I’m going numb, I said Rihanna, I’m feeling stressed
– Halsizleşiyorum,dedim ya Rihanna,stresli hissediyorum
I’m going under cardiac arrest
– Kardiyağa giriyorum


You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m standing by your bed
– Yatağının yanında duruyorum
And so tempted to pull out your I.V
– Ve I.V ni çekmek çok cezbedici
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
I’m fighting with myself
– Kendimle savaşıyorum
I can’t hurt you even though you hurt me
– Sen beni incitsende ben seni incitemem
You’re gonna be in the emergency room
– Acil serviste olacaksın
Tryin to call a nurse but nobody can help you now
– Hemşireyi çağırmayı deniyorum ama sana şimdi kimse yardım edemez
Let me see you try to live without me
– Bırak seni bensiz yaşamaya çalışırken göreyim
Now where’s your heartbeat
– Şimdi kalp atışların nerede
Flat line on the EKG
– EKG hattındaki düz çizgiler




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın