Phora – Fake Smiles 2 İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

And, oh
– Ve oh
I said
– Dedim
Hey, come back
– Hey geri gel
To my arms, yeah
– Kollarıma, evet
This hurts, yeah, fuck, I know
– Bu acıtıyor, evet, siktir, biliyorum
I can’t take this shit no more
– Bu boku daha fazla kaldıramam
But I got this, this life is short
– Ama anladım, bu hayat kısa
Yeah, lookThey say nothing lasts forever, love always fades away
– Evet bak, hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini söylerler, aşk daima kaybolur
I try to hide the pain, so I guess I’m the one to blame
– Acıyı saklamaya çalışıyorum, bu yüzden sanırım suçlanacak kişi benim
I’m in the dark fallin’, drownin’, callin’ your name
– Karanlık çöküyorum, boğuluyorum, adını söylüyorum
I still hear your voice, I still see your faceBut I, held on to you, but you were killin’ me slow
– Hala sesini duyuyorum, hala yüzünü görüyorum ama ben sana tutundum ama beni yavaşça öldürüyordun
Two things, love and compassion, things that we’d never show
– İki şey, sevgi ve şefkat, asla göstermeyeceğimiz şeyler
We all just run from the truth and all the things that we know
– Hepimiz gerçeklerden ve bildiğimiz her şeyden kaçıyoruz
And still I’m lookin’ for you, but I just hope that you grow, fuckI’m not as okay as I pretend to be
– Ve hala seni arıyorum, ama umarım gelişirsin, sikeyim, sandığım kadar iyi değilim
Runnin’ from the past and I can’t see what lies ahead of me
– Geçmişten kaçıyorum ve önümde ne olduğunu göremiyorum
I gave up on everyone, I gave up on everything
– Herkesten vazgeçtim, her şeyden vazgeçtim
I know there’s a heaven, I just don’t think it was meant for meIf you knew me you would judge me for all these mistakes
– Bir cennet olduğunu biliyorum, bunun benim için olduğunu düşünmüyorum, eğer beni tanıyor olsaydın, beni tüm bu hatalar için yargılayacaktın
So like the rest of us I carry this smile on my face
– Geri kalanımız gibi bu gülümsemeyi yüzümde taşıyorum
And act like everything’s okay as I try not to break
– Ve ben kırmamaya çalışırken her şey yolundaymış gibi davran
My smile is like the love you gave all along, it was fakeBeen so neglected, I don’t even know my worth no more
– Gülümsemem başından beri verdiğin aşk gibi, sahteydi O kadar ihmal edilmişti ki artık değerimi bile bilmiyorum


Sinners like us don’t find forgiveness in a church no more
– Bizim gibi günahkarlar artık kilisede bağışlanma bulamıyor
Meds, they don’t work no more, my head doesn’t work no more
– İlaçlar artık çalışmıyor, kafam artık çalışmıyor
Sometimes I’d rather die ’cause that wouldn’t hurt no moreBut some
– Bazen ölmeyi tercih ederim çünkü bu artık acıtmaz ama bazı geceler
nights I wanna call you and swallow my pride
seni arayıp gururumu yutmak istiyorum
‘Cause some nights I just feel empty and hollow inside
– Çünkü bazı geceler içimde boş ve çukur hissediyorum
Why do we hold on to the people that promise us lies?
– Bize yalan vaat eden insanlara neden bağlıyız?
Why do we kill ourselves to live if all of us die?I’m slowly breakin’ down, it’s hard to fake my smile
– Neden hepimiz ölürsek yaşamak için kendimizi öldürürüz, yavaş yavaş – parçalanıyorum, gülüşümü taklit etmek zor
I learned the things that help us breathe can also make us drown
– Nefes almamıza yardımcı olan şeyleri öğrendim, bizi boğabilir de
I just can’t take it now
– Şimdi alamıyorum
I just can’t take it now
– Şimdi alamıyorum
My demons talk to me, these angels never make a soundSometimes I look inside the mirror and stare at myself
– Şeytanlarım benimle konuşuyor, bu melekler hiç ses çıkarmıyor, bazen aynanın içine bakıyorum ve kendime bakıyorum


Hate who I am, I have this pro’lem comparin’ myself
– Kim olduğumdan nefret ediyorum, kendimi kıyaslayan bu pro’lem var
Sometimes we love someone who turns into somebody else
– Bazen başkasına dönüşen birini seviyoruz
I got so lost in you, forgot how to care for myselfWe fight addictions, we hate each other, we’re all the same
– Sende çok kayboldum, kendime nasıl bakacağımı unuttum Bağımlılıkla savaşırız, birbirimizden nefret ederiz, hepimiz aynıyız
We dig for love, bury the past and end up in the grave, yeah
– Aşk için kazıyoruz, geçmişi gömüyoruz ve sonunda mezara giriyoruz, evet
But who’s to blame? I guess we all change
– Ama kim suçlanacak? Sanırım hepimiz değişiyoruz
We hurt the ones we love because of our pain, fuckAnd, oh
– Acımız yüzünden sevdiklerimizi incitiyoruz, siktir ve oh
I said
– dedim
Come back
– Geri gel
To my arms
– Kollarıma
This hurts, I know, oh
– Bu acıtıyor, biliyorum, oh
But I got this, I’m on my own
– Ama bunu anladım, kendi başımayım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın