You don’t see my mistakes
– Hatalarımı görmüyorsun.
‘Cause to you they’re not mistakes
– Çünkü onlar senin için hata değil.
When there’s nothing left to say
– Söyleyecek bir şey kalmadığında
You still hear me anyway
– Hala beni duyuyor musun
The nights where I blow up with no excuse
– Mazeretsiz havaya uçtuğum geceler
The way that you show up and pull me through
– Senin ortaya çıkıp beni içinden geçirme şeklin
No pretty lies, just the ugly truth
– Güzel yalan yok, sadece çirkin gerçek
And you feel the same way too
– Ve sen de aynı şekilde hissediyorsun
Being with you is easy, easy as breathing
– Seninle olmak kolay, nefes almak kadar kolay
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
The way you complete me, so incompletely
– Bana tam bir şekilde, yani tam olarak
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
And when my head’s a mess
– Ve kafam karmakarışık olduğunda
To you it’s making sense
– Sana bu mantıklı gelmiyor
The nights where I blow up with no excuse
– Mazeretsiz havaya uçtuğum geceler
The way that you show up and pull me through
– Senin ortaya çıkıp beni içinden geçirme şeklin
No pretty lies, just the ugly truth
– Güzel yalan yok, sadece çirkin gerçek
And you feel the same way too
– Ve sen de aynı şekilde hissediyorsun
Being with you is easy, easy as breathing
– Seninle olmak kolay, nefes almak kadar kolay
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
The way you complete me, so incompletely
– Bana tam bir şekilde, yani tam olarak
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
The nights where I blow up with no excuse
– Mazeretsiz havaya uçtuğum geceler
The way that you show up and pull me through
– Senin ortaya çıkıp beni içinden geçirme şeklin
No pretty lies, just the ugly truth
– Güzel yalan yok, sadece çirkin gerçek
And you feel the same way too
– Ve sen de aynı şekilde hissediyorsun
Being with you is easy, easy as breathing
– Seninle olmak kolay, nefes almak kadar kolay
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
The way you complete me, so incompletely
– Bana tam bir şekilde, yani tam olarak
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you, only you, only you
– Sadece sen, sadece sen, sadece sen
Only you can see me when the lights go out
– Işıklar söndüğünde beni sadece sen görebiliyorsun.
Gabrielle Aplin – When The Lights Go Out İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.