Deep in the ocean, dead and cast away
– Okyanusun derinliklerinde, ölü ve kovulmuş
Where innocence is burned in flames
– Masumiyetin alevler içinde yandığı yer
A million miles from home, I’m walking ahead
– Evden bir milyon mil uzakta, ilerliyorum.
I’m frozen to the bones, I am
– Kemikler için donuyorum ben
A soldier on my own, I don’t know the way
– Tek başıma bir asker, yolu bilmiyorum.
I’m riding up the heights of shame
– Utancın doruklarına çıkıyorum.
I’m waiting for the call, the hand on the chest
– Aramayı bekliyorum, göğsündeki el
I’m ready for the fight, and fate
– Savaşa ve kadere hazırım.
The sound of iron shots is stuck in my head
– Demir atışlarının sesi kafama saplandı.
The thunder of the drums dictates
– Davulların gök gürültüsü dikte ediyor
The rhythm of the falls, the number of deaths
– Düşüşlerin ritmi, ölüm sayısı
The rising of the horns ahead
– Öndeki boynuzların yükselişi
From the dawn of timе to the end of days
– Zamanın başlangıcından günlerin sonuna kadar
I will have to run away
– Kaçmayı zorunda kalacağım
I want to feel thе pain and the bitter taste
– Acıyı ve acı tadı hissetmek istiyorum.
Of the blood on my lips again
– Yine dudaklarımdaki kandan
This deadly burst of snow is burning my hands
– Bu ölümcül kar patlaması ellerimi yakıyor
I’m frozen to the bones, I am
– Kemikler için donuyorum ben
A million miles from home, I’m walking away
– Evden bir milyon mil uzakta yürüyüp gidiyorum.
I can’t remind your eyes, your face
– Gözlerini, yüzünü hatırlatamam.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.