Billie Eilish – The 30th İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Sometimes, you look the same
– Bazen aynı görünüyorsun.
Just like you did before the accident
– Tıpkı kazadan önce yaptığın gibi.
When you’re staring into space
– Uzaya bakarken
It’s hard to believe you don’t remember it
– Hatırlamadığına inanmak zor.
Woke up in the ambulance
– Ambulansta uyandım.
You pieced it all together on the drive
– Hepsini sürücüde birleştirdin.

I know you don’t remember calling me
– Beni aradığını hatırlamadığını biliyorum.
But I told you, even then you looked so pretty
– Ama sana söyledim, o zaman bile çok güzel görünüyordun.
In a hospital bed
– Bir hastane yatağında
I remember you said you were scared
– Korktuğunu söylediğini hatırlıyorum.
And so was I
– Ben de öyle … …

In a stand-still on The Five, thought it was unusually early traffic
– Bir stand-hala Beş, alışılmadık erken trafik olduğunu düşündüm
Usually, I don’t panic, I just wanted to be on time
– Genelde panik yapmam, sadece zamanında olmak istedim.
When I saw the ambulances on the shoulder, I didn’t even think of pulling over
– Omzundaki ambulansları gördüğümde kenara çekmeyi bile düşünmedim.
I pieced it all together late that night
– O gece geç saatlerde hepsini bir araya getirdim.

And I know you don’t remember calling me
– Ve beni aradığını hatırlamadığını biliyorum.
But I told you, even then you looked so pretty
– Ama sana söyledim, o zaman bile çok güzel görünüyordun.
In a hospital bed
– Bir hastane yatağında
I remember you said you were scared
– Korktuğunu söylediğini hatırlıyorum.
And so was I
– Ben de öyle … …

What if it happened to you on a different day?
– Ya farklı bir günde başına geldiyse?
On a bridge, where there wasn’t a rail in the way?
– Orada o şekilde bir demiryolu değildi nerede bir köprü üzerinde?
Or a neighborhood street where the little kids play?
– Yoksa küçük çocukların oynadığı bir mahalle sokağı mı?
Or the Angeles Crest in the snow or the rain?
– Ya da karda ya da yağmurda Angeles Tepesi?
What if you weren’t alone? There were kids in the car
– Ya yalnız olmasaydın? Arabada çocuklar vardı.
What if you were remote? No one knows where you are
– Ya uzaktaysan? Nerede olduğunu kimse bilmiyor
If you changed anything, would you not have survived?
– Bir şeyi değiştirseydin hayatta kalamaz mıydın?
You’re alive, you’re alive, you’re alive
– Yaşıyorsun, yaşıyorsun, yaşıyorsun

And I know you don’t remember calling me
– Ve beni aradığını hatırlamadığını biliyorum.
But I told you, even then you looked so pretty
– Ama sana söyledim, o zaman bile çok güzel görünüyordun.
In your hospital bed
– Hastane yatağında
I remember you said you were scared
– Korktuğunu söylediğini hatırlıyorum.

And so am I
– Ben de aynı şekilde.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın