Gavin James – Novocaine İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Honey, I wish I met you way back in my youth
– Tatlım, keşke gençliğimde seninle tanışsaydım.
Honey, I know the past was wasted time and that’s the truth
– Tatlım, geçmişin boşa harcandığını biliyorum ve gerçek bu
‘Til you gave me love, made me feel like home
– ‘Til bana aşk verdin, evimde gibi hissettirdi
You know that I don’t dance, but when I dance, wanna dance with you
– Dans etmediğimi biliyorsun ama dans ettiğimde seninle dans etmek istiyorum.

Honey, I, I don’t know what it is, but it feels like ecstasy
– Tatlım, ne olduğunu bilmiyorum ama ecstasy gibi geliyor.
Honey, I don’t wanna see no one else, nowhere else I’d rather be
– Tatlım, başka kimseyi görmek istemiyorum, başka hiçbir yerde olmayı tercih etmem.
You give me serotonin butterflies, so I don’t need no other highs
– Bana serotonin kelebekleri veriyorsun, bu yüzden başka yükseğe ihtiyacım yok.

Anytime I try to explain the way you’re makin’ me feel
– Ne zaman bana hissettirdiğini açıklamaya çalışsam
The words inside of my brain turn into nothin’ at all
– Beynimin içindeki kelimeler hiçbir şeye dönüşmüyor.
Maybe a little bit strange, but you don’t see me complain
– Belki biraz garip ama şikayet ettiğimi görmüyorsun.
Got to admit that I need this, I want this
– İtiraf etmeliyim ki buna ihtiyacım var, bunu istiyorum.

You give me somethin’ to crave that leaves me burnin’ for days
– İstemek için bana bir şey ver o gün için’ burnin bana bırakıyor.
It’s like a chemical haze that takes me far away
– Beni uzaklara götüren kimyasal bir sis gibi
Might seem a little bit crazy when I see your face
– Yüzünü gördüğümde biraz çılgınca gelebilir.
God, this feels like novocaine
– Tanrım, bu novokain gibi

Novocaine
– Novokain

Honey, you, you don’t have to say nothin’ at all
– Tatlım, hiçbir şey söylemene gerek yok.
We’ll hide in our rooms, under the covers
– Odalarımızda saklanacağız, örtülerin altında
Don’t you know that we can fall?
– Düşebileceğimizi bilmiyor musun?
Into a daydream, run away with me
– Bir hayalin içine, benimle kaç
And if we can’t find Heaven, we can make-believe
– Ve eğer Cenneti bulamazsak, inanabiliriz

Anytime I try to explain the way you’re makin’ me feel
– Ne zaman bana hissettirdiğini açıklamaya çalışsam
The words inside of my brain turn into nothin’ at all
– Beynimin içindeki kelimeler hiçbir şeye dönüşmüyor.
Maybe a little bit strange, but you don’t see me complain
– Belki biraz garip ama şikayet ettiğimi görmüyorsun.
Got to admit that I need this, I want this
– İtiraf etmeliyim ki buna ihtiyacım var, bunu istiyorum.

You give me somethin’ to crave that leaves me burnin’ for days
– İstemek için bana bir şey ver o gün için’ burnin bana bırakıyor.
It’s like a chemical haze that takes me far away
– Beni uzaklara götüren kimyasal bir sis gibi
Might seem a little bit crazy when I see your face
– Yüzünü gördüğümde biraz çılgınca gelebilir.
God, this feels like novocaine
– Tanrım, bu novokain gibi

Novocaine
– Novokain

I don’t need nobody else ’cause
– Başka kimseye ihtiyacım yok çünkü
You’re the only one, yeah
– Bir tek sen varsın, evet
You’re my novocaine
– Sen benim novokainimsin.
My novocaine
– Benim novokainim
I don’t need nobody else ’cause
– Başka kimseye ihtiyacım yok çünkü
You’re the only one, yeah
– Bir tek sen varsın, evet
You’re my novocaine
– Sen benim novokainimsin.
My novocaine
– Benim novokainim

Anytime I try to explain the way you’re makin’ me feel
– Ne zaman bana hissettirdiğini açıklamaya çalışsam
The words inside of my brain turn into nothin’ at all
– Beynimin içindeki kelimeler hiçbir şeye dönüşmüyor.
Maybe a little bit strange, but you don’t see me complain
– Belki biraz garip ama şikayet ettiğimi görmüyorsun.
Got to admit that I need this, I want this
– İtiraf etmeliyim ki buna ihtiyacım var, bunu istiyorum.

You give me somethin’ to crave that leaves me burnin’ for days
– İstemek için bana bir şey ver o gün için’ burnin bana bırakıyor.
It’s like a chemical haze that takes me far away
– Beni uzaklara götüren kimyasal bir sis gibi
Might seem a little bit crazy when I see your face
– Yüzünü gördüğümde biraz çılgınca gelebilir.
God, this feels like novocaine
– Tanrım, bu novokain gibi

Novocaine
– Novokain

Novocaine
– Novokain




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın