TAEYEON – Weekend Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

가장 가까운 바다, 혼자만의 영화관
– En yakın deniz, yalnız sinema
그냥 이끌리는 대로 해도 괜찮으니까
– Sadece yönlendirildiğin şeyi yapmak sorun değil.

Every morning
– Her sabah
울린 beep-beep-beep-beep 소리 귀에 윙윙윙 맴도는
– bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip-bip bip
나를 재촉하던 모닝콜 없이 일어나
– Beni uyandıran uyandırma çağrısı olmadan uyan.
Cheesecake 한 입
– Cheesecake Ağız Dolusu
유리컵컵컵 한가득 내린 co-co-coffee 한 잔
– Cam bardak bardak bardak dolu co-co-kahve
아이스로 할래, 아주 여유롭게
– Buzla yapacağım, çok yavaş.

문득 시곌 보니, 벌써 시간은 열두시
– Saate baktım ve saat zaten on ikiydi.
그래도 아주 느긋해
– Ama çok rahatlatıcı.
그리곤 하품 한 번, 한껏 기지개도 켜고
– Sonra esneyin, olabildiğince uzanın.
생각해 “오늘 뭐 할까?”
– “Bugün Ne düşünüyorsun?”

창문 너머 계절에 시선이 닿은 그 순간
– Sezonun pencerenin ötesine ulaştığı o an
쏟아지는 햇살 내 맘을 두드려
– Sağanak güneş kalbimi okşadı.
내게 손짓하는 싱그러운 바람 타고서
– Taze rüzgar beni çağırıyor.

떠나볼래 when the weekend comes
– hafta sonu geldiğinde
I can do whatever I want
– Ne istersem onu yapabilirim
바람 따라 흩어진 cloud
– Rüzgar boyunca dağılmış bulut
더 자유롭게 we can go (hey)
– Daha özgürce gidebiliriz (hey)

가장 가까운 바다, 혼자만의 영화관
– En yakın deniz, yalnız sinema
그냥 이끌리는 대로 해도 괜찮으니까
– Sadece yönlendirildiğin şeyi yapmak sorun değil.
훌쩍 떠나보는 drive, 뚜벅 걸어도 좋아
– Sürüşü, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi seviyorum.
뭐든 발길 닿는 대로 지금 떠나보려 해, oh
– Ayağa kalkar kalkmaz hemen gitmek istiyorum.

하루쯤 세상의 얘길 무시한 채
– Bir gün kadar dünyanın hikayesini görmezden geldim.
내가 나의 하루를 조립해 보려 해
– Günümü toparlamaya çalışıyorum.
더는 no, no stress, 고민 안 할래
– Artık stres yok, endişe yok.
Move it right, left, right, 내 맘대로
– Sağa, sola, sağa, ne istersem
가본 적도 없는 길 뭐가 있든지
– Hangi yola hiç gitmediğin önemli değil.
I don’t need a map when I roll the streets
– Sokakları yuvarlarken haritaya ihtiyacım yok.
이어 가보는 이윤 for a little fun
– Biraz eğlenmek için kar
계속 up-up-up, 좀 더 올라가
– Yukarı-yukarı-yukarı, biraz daha yukarı çık.

한쪽 길모퉁이 따라 맘대로 자라난
– Sokağın bir köşesinde büyüdüm.
조그만 이름 모를 꽃 (da-ra-da-da-da-da-ra)
– Küçük Bilinmeyen çiçek (da-ra-da-da-da-da-ra)
한참을 바라보다 뜨거운 햇살을 피해
– Bir süre sıcak güneş ışığından kaçının.
벤치에 잠깐 앉아 봐 (oh)
– Bir dakika bankta otur (oh)

느려지는 걸음 그림자의 속도를 따라
– Yavaş tempo gölgesinin hızını takip edin
함께 걷는 태양과 발을 맞추고
– Ayaklarınızı birlikte yürüyen güneşle hizalayın
뒤이을 달빛을 따라 돌아오고 싶은 걸
– Ay ışığından sonra geri gelmek istiyorum.

떠나볼래 when the weekend comes
– hafta sonu geldiğinde
I can do whatever I want
– Ne istersem onu yapabilirim
바람 따라 흩어진 cloud
– Rüzgar boyunca dağılmış bulut
더 자유롭게 we can go (hey)
– Daha özgürce gidebiliriz (hey)

아무 계획이 없어서 완벽한 plan
– Plansız mükemmel plan
우연히 찾아낸 secret place (oh, whoa, whoa)
– Gizli bir yere rastladım (oh, whoa, whoa)
그곳에 두고 와 나만의 작은 짐 (두고 와 내 작은 짐)
– Orada bırak ve kendi küçük bagajını (bırak ve benim küçük bagajımı)
골목길 끝을 돌아 만나게 될
– Geçidin sonunda buluşacaksınız.
기분 좋은 surprise 또 설렘 (oh, whoa, whoa)
– Hoş sürpriz Başka bir sürpriz (oh, whoa, whoa)
두근두근 온종일 (하루 종일)
– Bütün gün vurma (bütün gün)

고소한 향기의 coffee shop
– Hoş kokulu bir aromaya sahip kahve dükkanı
눈에 들어오는 예쁜 옷 (눈에 들어)
– Gözlerde güzel kıyafetler (gözlerde)
Do it for the weekend, do it for the weekend
– Hafta sonu için yap, hafta sonu için yap
맘에 들어오는 걸 더는 망설이긴 싫은 걸
– Artık neyi sevdiğim konusunda tereddüt etmek istemiyorum.

그래도 돼 when the weekend comes
– Ama hafta sonu geldiğinde
I can do whatever I want
– Ne istersem onu yapabilirim
바람 따라 흩어진 cloud
– Rüzgar boyunca dağılmış bulut
더 자유롭게 we can go (hey)
– Daha özgürce gidebiliriz (hey)

가장 가까운 바다, 혼자만의 영화관
– En yakın deniz, yalnız sinema
그냥 이끌리는 대로 해도 괜찮으니까 (on the weekend)
– Sadece çekildiğin şeyi yapmak sorun değil (hafta sonu)
훌쩍 떠나보는 drive, 뚜벅 걸어도 좋아
– Sürüşü, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi, yürümeyi seviyorum.
뭐든 발길 닿는 대로 지금 떠나보려 해, oh
– Ayağa kalkar kalkmaz hemen gitmek istiyorum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın