Oh, qu’est-ce t’as à m’regarder
– Neden bana bakıyorsun?
Qui, moi
– Kim, ben
Toujours vif, comme au premier jour de cours
– Sınıfın ilk gününde olduğu gibi her zaman canlı
Où tour à tour les mecs te matent, claque pas des genoux
– Adamların sırayla sana baktığı yerde, dizlerini tokatlama
T’es viré d’la cour, tenir le coup, regard froid
– Bahçeden atıldın, bekle, soğuk bakış
Fais pas le tocard
– Pislik olma.
L’œil au beurre noir, vaut mieux le faire que l’avoir
– Siyah göz, bunu yapmaktan daha iyidir.
Dès le plus jeune âge engrainé
– Erken yaşlardan itibaren kazınmış
À évoluer dans une meute où l’ego
– Egonun olduğu bir sürüde evrimleşmek
Se fait les dents sur les colliers d’à côté
– Yandaki tasmalarda diş çıkarma
Où les réputations se font et se défont
– İtibarın yapıldığı ve geri alındığı yer
Où les moins costauds enjambent les ponts
– Köprüleri ne kadar az iriyarı geçerse
Se défoncent sans modération
– Ilımlılık olmadan yüksek olsun
En guerre permanente avec les autres
– Başkalarıyla sürekli savaşta
Les bandes se forment
– Bantlar oluşur
On comprend vite qu’on est plus fort avec ses potes
– Arkadaşlarımızla daha güçlü olduğumuzu çabucak anlıyoruz
En somme, voici venir l’âge béni
– Kısacası, işte kutsanmış çağ geliyor
Où tu t’crois homme, mais t’es qu’un con
– Erkek olduğunu düşündüğün yerde, ama sadece bir pisliksin.
Et y a qu’à toi qu’on n’a pas dit
– Ve sadece sana söylemediklerimiz
Les autres jouent les caïds pour une bille
– Diğerleri bir top için kingpins oynuyor
Puis une fille, les poils s’hérissent
– Sonra bir kız, kıllar kıllanır
Les dents grinces, on tape pour des peccadilles
– Diş gıcırdıyor, peccadillos için patlıyoruz
Évite les yeux, on doit pas voir quand ça va mal
– Gözlerinden kaç, işlerin ne zaman ters gittiğini göremiyoruz.
La moindre faille physique ou mentale, l’issue peut être fatale
– En ufak bir fiziksel veya zihinsel kusur, sonuç ölümcül olabilir
On grandit au milieu des ronins
– Roninlerin ortasında büyüyoruz.
Chacun sa barque pourrie sur sa mer de merde
– Herkesin bok denizinde çürümüş teknesi vardır.
Chacun sa voie, sa vie
– Herkesin kendi yolu, kendi hayatı vardır.
Devant l’adversité, les coudes se soudent
– Sıkıntı karşısında dirsekler kaynaklanır
On pousse un kïai, le doute se taille
– Bir öpücüğü zorluyoruz, şüphe artıyor
Prêt à mourir comme un samuraï
– Bir samuray gibi ölmeye hazır
On joue dans un chambara
– Bir chambara’da oynuyoruz.
La fierté, la loi
– Gurur, kanun
Tuent comme un bon vieux Kurosawa
– Eski bir Kurosawa gibi öldür
La main sur le katana
– Katana üzerinde el
Même si la peur m’assaille
– Korku bana saldırsa bile
Je partirai comme un samuraï
– Samuray gibi gideceğim.
On joue dans un chambara
– Bir chambara’da oynuyoruz.
La fierté, la loi
– Gurur, kanun
Tuent comme un bon vieux Kurosawa
– Eski bir Kurosawa gibi öldür
La main sur le katana
– Katana üzerinde el
Même si la peur m’assaille
– Korku bana saldırsa bile
Je partirai comme un samuraï
– Samuray gibi gideceğim.
Le temps passe
– Zaman geçiyor
Baby Kart grandi entre le fer et la soie
– Bebek Kart demir ve ipek arasında büyüdü
La soie, c’est avec le fer qu’il l’a acquise
– İpek, onu demirle aldı.
Aux prises avec la pression
– Baskı ile mücadele
La presse relate ses actions
– Basın onun eylemleri hakkında rapor veriyor
La prison souvent remplace le paxon
– Hapishane genellikle paxon’un yerini alır
Le ponpon s’agite au-dessus de nos têtes
– Ponpon başımızın üstünde sallanıyor.
Chacun le veut pour lui, un billet pour le manège
– Herkes kendisi için istiyor, atlıkarınca için bir bilet
Gratuit, verrouillé
– Özgür, kilitli
La nuit les lampadaires se morphent en mecs
– Geceleri sokak lambaları erkeklere dönüşüyor.
Une seule quête, les pépètes
– Sadece bir arayış, şairler
Quand t’as les sous tu drives une 7-20
– Paran olduğunda 7-20 kullanırsın.
Et tu touches des seins
– Ve göğüslere dokunuyorsun
On lutte
– Savaşıyoruz
Souvent on butte sur le pied du voisin
– Çoğu zaman komşunun ayağına çarparız
Espace restreint
– Sınırlı alan
On gueule souvent, on en vient aux mains
– Çok konuşuruz, el ele veririz.
Pour tout et rien
– Her şey için ve hiçbir şey için
Ça finit devant témoins
– Tanıkların önünde bitiyor.
Et va savoir combien de temps on peut rester sans voir les siens
– Ve onunkini görmeden ne kadar kalabileceğimizi öğreneceğiz.
Comprends bien
– İyi anla
C’est une réalité, pas une BD
– Bu bir gerçek, çizgi roman değil
Les sens toujours éveillés
– Duyular her zaman uyanık
Éviter les embuches
– Tuzaklardan kaçının
Les femmes risquées, les boites piégées
– Riskli kadınlar, kapana kısılmış kutular
Les gens ont changé
– İnsanlar değişti
La rue est mal fréquentée
– Sokak kötü uğrak yeridir
Surtout sors pas sans tes papiers
– Evraklarınız olmadan dışarı çıkmayın.
Ça peut gâcher la soirée
– Geceyi mahvedebilir.
J’ai combattu
– Savaştım
J’ai eu mon heure, mon jour
– Zamanım oldu, günüm
Je verse un verset pour ceux qui attendent leur tour
– Sıralarını bekleyenler için bir ayet çıkarıyorum.
Et ceux qui ne rigoleront plus
– Ve artık gülmeyenler
On baissera pas les bras
– Pes etmeyeceğiz
On n’est pas né pour ca
– Bunun için doğmadık.
Même vaincu, on se jettera dans la bataille
– Yenilsek bile kendimizi savaşa atacağız.
Pour l’honneur, comme un samouraï
– Onur için, bir samuray gibi
On joue dans un chambara (chambara)
– Bir chambara’da oynuyoruz (chambara)
La fierté, la loi
– Gurur, kanun
Tuent comme un bon vieux Kurosawa
– Eski bir Kurosawa gibi öldür
La main sur le katana (katana)
– Katana üzerindeki el (katana)
Même si la peur m’assaille
– Korku bana saldırsa bile
Je partirai comme un samuraï
– Samuray gibi gideceğim.
On joue dans un chambara (chambara)
– Bir chambara’da oynuyoruz (chambara)
La fierté, la loi
– Gurur, kanun
Tuent comme un bon vieux Kurosawa
– Eski bir Kurosawa gibi öldür
La main sur le katana (katana)
– Katana üzerindeki el (katana)
Même si la peur m’assaille
– Korku bana saldırsa bile
Je partirai comme un samuraï
– Samuray gibi gideceğim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.