John Mellencamp – Cherry Bomb İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Well, I lived on the outskirts of town
– Kasabanın eteklerinde yaşıyordum.
In an eight room farmhouse, baby
– Sekiz odalı bir çiftlik evinde bebeğim.
When my brothers and friends were around
– Kardeşlerim ve arkadaşlarım buralardayken
There was always somethin’ doin’
– Her zaman yapacak bir şeyler vardı.

Had me a couple of real nice girlfriends
– Bana gerçekten güzel birkaç kız arkadaşım vardı.
Stopped by to see me every once in a while
– Arada bir beni görmek için uğradım.
When I think back about those days
– O günleri düşündüğümde
All I can do is sit and smile
– Tek yapabileceğim oturup gülümsemek

That’s when a sport was a sport
– İşte o zaman bir spor bir spordu
And groovin’ was groovin’
– Ve oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk
And dancin’ meant everything
– Ve dans etmek her şey demekti
We were young, and we were improvin’
– Gençtik ve doğaçlama yapıyorduk.

Laughin’, laughin’ with our friends
– Gülmek, arkadaşlarımızla gülmek
Holdin’ hands meant somethin’, baby
– Ellerini tutmanın bir anlamı vardı bebeğim.
Outside the club Cherry Bomb
– Kulübün dışında Kiraz Bombası
Our hearts were really thumpin’
– Kalplerimiz gerçekten çarpıyordu.

Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet
Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet

The winter days, they last forever
– Kış günleri sonsuza dek sürer.
But the weekends went by so quick
– Ama hafta sonları çok çabuk geçti.
Went ridin’ around this little country town
– Bu küçük köy kasabasında dolaşmaya gittim.
We were goin’ nuts, girl, out in the sticks
– Kafayı yiyecektik kızım, sopaların içinde

One night, me with my big mouth
– Bir gece, koca ağzımla ben
A couple guys had to put me in my place
– Birkaç adam beni yerime koymak zorunda kaldı.
When I see those guys these days
– Bugünlerde o adamları gördüğümde
We just laugh and say, “Do you remember when”
– Biz sadece güleriz ve deriz ki, “Ne zaman olduğunu hatırlıyor musun?”

That’s when a sport was a sport
– İşte o zaman bir spor bir spordu
And groovin’ was groovin’
– Ve oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk
And dancin’ meant everything
– Ve dans etmek her şey demekti
We were young, and we were improvin’
– Gençtik ve doğaçlama yapıyorduk.

Laughin’, laughin’ with our friends
– Gülmek, arkadaşlarımızla gülmek
Holdin’ hands meant somethin’, baby
– Ellerini tutmanın bir anlamı vardı bebeğim.
Outside the club Cherry Bomb
– Kulübün dışında Kiraz Bombası
Our hearts were really thumpin’
– Kalplerimiz gerçekten çarpıyordu.

Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet
Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet
Alright
– Peki

Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet
Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet

17 has turned 35
– 17 35 yaşına girdi
I’m surprised that we’re still livin’
– Hala yaşıyor olmamıza şaşırdım.
If we’ve done any harm
– Eğer bir zarar verdiysek
I hope that we’re forgiven
– Umarım affediliriz.

Got a few kids of my own
– Kendime ait birkaç çocuğum var.
And some days I still don’t know what to do
– Ve bazı günler hala ne yapacağımı bilmiyorum
I hope that they’re not laughin’ too loud
– Umarım çok yüksek sesle gülmüyorlardır.
When they hear me talkin’ like, this to you
– Benim sana böyle konuştuğumu duyduklarında

That’s when a sport was a sport
– İşte o zaman bir spor bir spordu
And groovin’ was groovin’
– Ve oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk oluk
And dancin’ meant everything
– Ve dans etmek her şey demekti
We were young, and we were improvin’
– Gençtik ve doğaçlama yapıyorduk.

Laughin’, laughin’ with our friends
– Gülmek, arkadaşlarımızla gülmek
Holdin’ hands meant so much, baby
– El ele tutuşmak çok şey ifade ediyordu bebeğim.
Outside the club Cherry Bomb
– Kulübün dışında Kiraz Bombası
Our hearts were really pumpin’
– Kalplerimiz gerçekten pompalanıyordu.

Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet
Say, yeah, yeah, yeah
– Söyle, evet, evet, evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın