All along it was a fever
– Başından beri ateşliydi.
A cold sweat, hot-headed believer
– Soğuk terli, sıcak kafalı bir mümin
I threw my hands in the air, I said, “Show me something”
– Ellerimi havaya fırlattım, “Bana bir şey göster” dedim.
He said, “If you dare, come a little closer”
– Dedi ki: “Cesaretin varsa, biraz daha yaklaş.”
Round and around, and around, and around we go
– Dönüyoruz, dönüyoruz, dönüyoruz ve dönüyoruz
Oh, now, tell me now, tell me now, tell me now, you know
– Oh, şimdi, şimdi söyle, şimdi söyle, şimdi söyle, biliyorsun
Not really sure how to feel about it
– Bu konuda nasıl hissedeceğimden emin değilim.
Something in the way you move
– Yolunda giden bir şey
Makes me feel like I can’t live without you
– Sensiz yaşayamayacağımı hissettiriyor.
It takes me all the way
– Beni sonuna kadar götürür
I want you to stay
– Kalmanı istiyorum.
It’s not much of a life you’re living
– Senin yaşadığın hayat o kadar da önemli değil.
It’s not just something you take, it’s given
– Bu sadece aldığın bir şey değil, verilen bir şey
Round and around, and around, and around we go
– Dönüyoruz, dönüyoruz, dönüyoruz ve dönüyoruz
Oh, now, tell me now, tell me now, tell me now, you know
– Oh, şimdi, şimdi söyle, şimdi söyle, şimdi söyle, biliyorsun
Not really sure how to feel about it
– Bu konuda nasıl hissedeceğimden emin değilim.
Something in the way you move
– Yolunda giden bir şey
Makes me feel like I can’t live without you
– Sensiz yaşayamayacağımı hissettiriyor.
It takes me all the way
– Beni sonuna kadar götürür
And I want you to stay
– Ve kalmanı istiyorum
Ooh, the reason I hold on
– Ooh, dayanmamın sebebi
Ooh, ’cause I need this hole gone
– Ooh, çünkü bu deliğin gitmesini istiyorum.
Funny, you’re the broken one
– Komik, kırık olan sensin.
But I’m the only one who needed saving
– Ama kurtarılması gereken tek kişi benim.
‘Cause when you never see the light
– Çünkü ışığı hiç görmediğin zaman
It’s hard to know which one of us is caving
– Hangimizin mağaracılık yaptığını bilmek zor.
Not really sure how to feel about it
– Bu konuda nasıl hissedeceğimden emin değilim.
Something in the way you move
– Yolunda giden bir şey
Makes me feel like I can’t live without you
– Sensiz yaşayamayacağımı hissettiriyor.
It takes me all the way
– Beni sonuna kadar götürür
I want you to stay
– Kalmanı istiyorum.
Stay
– Kalmak
I want you to stay
– Kalmanı istiyorum.
Ooh
– Ooh
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.