Roxette & Galantis – Fading Like A Flower İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

In a time
– Bir zaman içinde
Where the sun descends alone
– Güneşin tek başına indiği yer
I ran a long, long way from home
– Evden çok ama çok uzaklara koştum.
To find a heart that’s made of stone
– Taştan yapılmış bir kalbi bulmak için

I will try
– Deneyeceğim
I just need a little time
– Sadece biraz zamana ihtiyacım var.
To get your face right out of my mind
– Yüzünü aklımdan çıkarmak için
To see the world through different eyes
– Dünyayı farklı gözlerle görmek

Every time I see you, oh, I try to hide away
– Seni her gördüğümde saklanmaya çalışıyorum.
But when we meet, it seems I can’t let go
– Ama buluştuğumuzda, bırakamam gibi görünüyor.
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
I feel I’m fading like a flower
– Bir çiçek gibi solduğumu hissediyorum.

Tell me why
– Nedenini söyle
When I scream, there’s no reply
– Çığlık attığımda cevap yok.
When I reach out, there’s nothing to find
– Uzandığımda, bulunacak bir şey yok.
When I sleep, I break down and cry (cry), yeah
– Uyuduğumda, kırılıyorum ve ağlıyorum (ağlıyorum), evet

Every time I see you, oh, I try to hide away
– Seni her gördüğümde saklanmaya çalışıyorum.
But when we meet, it seems I can’t let go (can’t let go)
– Ama tanıştığımızda, görünüşe göre gitmesine izin veremem (gitmesine izin veremem)
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
I feel I’m fading like a flower
– Bir çiçek gibi solduğumu hissediyorum.
Fading like a rose
– Bir gül gibi soluyor
Fading like a rose
– Bir gül gibi soluyor

Beaten by the storm
– Fırtına tarafından dövüldü
Talking to myself
– Kendi kendime konuşuyorum
Getting washed by the rain
– Yağmurla yıkanmak
It’s such a cold, cold town
– Çok soğuk, soğuk bir kasaba.
Oh, it’s such a cold town
– Çok soğuk bir kasaba.

Every time I see you, oh, I try to hide away
– Seni her gördüğümde saklanmaya çalışıyorum.
But when we meet, it seems I can’t let go
– Ama buluştuğumuzda, bırakamam gibi görünüyor.
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
I feel I’m fading like a flower
– Bir çiçek gibi solduğumu hissediyorum.

Every time I see you, oh, I try to hide away
– Seni her gördüğümde saklanmaya çalışıyorum.
But when we meet, it seems I can’t let go
– Ama buluştuğumuzda, bırakamam gibi görünüyor.
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
I feel I’m fading like a-
– Sanki soluyormuşum gibi hissediyorum.-

Every time I see you, oh, I try to hide away
– Seni her gördüğümde saklanmaya çalışıyorum.
But when we meet, it seems I can’t let go
– Ama buluştuğumuzda, bırakamam gibi görünüyor.
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
I feel I’m fading like a flower
– Bir çiçek gibi solduğumu hissediyorum.

Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
(I feel I’m fading like a flower)
– (Bir çiçek gibi solduğumu hissediyorum)
Every time I see you
– Seni her gördüğümde
(Fading like a rose)
– (Gül gibi soluyor)
Every time you leave the room
– Odadan her çıktığınızda
(Every time I see you)
– (Seni her gördüğümde)
Every time I see you
– Seni her gördüğümde




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın