It doesn’t hurt me
– Canımı yakmıyor.
Do you wanna feel how it feels?
– Nasıl hissettirdiğini hissetmek ister misin?
Do you wanna know, know that it doesn’t hurt me?
– Beni incitmediğini bilmek ister misin?
Do you wanna hear about the deal I’m making?
– Yaptığım anlaşmayı duymak ister misin?
It’s you
– Bu sensin
It’s you and me
– Sen ve ben
And if I only could make a deal with God
– Ve eğer Tanrı ile bir anlaşma yapabilseydim
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
Be running up that road
– O yolda koşuyor ol
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
Be running up that building
– O binaya koşuyor ol
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
It doesn’t hurt me
– Canımı yakmıyor.
But you wanna feel how it feels
– Ama nasıl hissettirdiğini hissetmek istiyorsun.
Do you wanna know, know that it doesn’t hurt me?
– Beni incitmediğini bilmek ister misin?
Do you wanna hear about the deal I’m making?
– Yaptığım anlaşmayı duymak ister misin?
You
– Sen
It’s you and me
– Sen ve ben
And if I only could make a deal with God
– Ve eğer Tanrı ile bir anlaşma yapabilseydim
And I’d get him to swap our places
– Yerlerimizi değiştirmesini sağlardım.
Be running up that road
– O yolda koşuyor ol
Be running up that hill
– O tepeye koşuyor ol
Be running up that building
– O binaya koşuyor ol
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Say, if I only could
– Söyle, keşke yapabilseydim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.