Frank Ocean – Pink + White İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, yeah oh
– Evet, evet oh
Yeah, yeah yeah
– Evet, evet evet

That’s the way everyday goes
– Her gün böyle oluyor.
Every time we’ve no control
– Ne zaman kontrolümüz olmasa
If the sky is pink and white
– Gökyüzü pembe ve beyazsa
If the ground is black and yellow
– Zemin siyah ve sarı ise
It’s the same way you showed me
– Bana gösterdiğin gibi.

Nod my head, don’t close my eyes
– Başımı salla, gözlerimi kapatma.
Halfway on a slow move
– Yavaş bir hareketle yarı yolda
It’s the same way you showed me
– Bana gösterdiğin gibi.
If you could fly then you’d feel south
– Eğer uçabilseydin kendini güneyde hissederdin.
Up north’s getting cold soon
– Kuzey yakında soğuyor.

The way it is, we’re on land
– Olduğu gibi, karadayız.
So I’m someone to hold true
– Bu yüzden sadık kalacağım biriyim.
Keep you cool when it’s still alive
– Hala hayattayken sakin ol.
Won’t let you down when it’s all ruin
– Her şey mahvolduğunda seni hayal kırıklığına uğratmayacak

Just the same way you showed me, showed me
– Tıpkı bana gösterdiğin gibi, bana gösterdiğin gibi
You showed me love
– Bana aşkı gösterdin.
Glory from above
– Yukarıdan zafer
Regard my dear
– Saygı duy canım
It’s all downhill from here
– Buradan her şey yokuş aşağı gidiyor.

In the wake of a hurricane
– Bir kasırganın ardından
Dark skin of a summer shade
– Bir yaz gölgesinin koyu ten rengi
Nosedive in the flood lines
– Sel hatlarında burun buruna
Tall tower of milk crates
– Süt sandıklarının yüksek kulesi
It’s the same way you showed me
– Bana gösterdiğin gibi.
Cannonball off the porch side
– Veranda tarafında gülle
Older kids trying off the roof
– Daha büyük çocuklar çatıdan çıkmaya çalışıyor

Just the same way you showed me (You showed)
– Tıpkı bana gösterdiğin gibi (Gösterdin)
If you could die and come back to life
– Eğer ölüp hayata dönebilseydin
Up for air from the swimming pool
– Yüzme havuzundan hava almak için
You’d kneel down to the dry land
– Kurak topraklara diz çökerdin
Kiss the Earth that birthed you
– Seni doğuran Dünyayı öp
Gave you tools just to stay alive
– Sırf hayatta kalman için sana aletler verdi.
And make it out when the sun is ruined
– Ve güneş mahvolduğu zaman çıkar

That’s the same way you showed me, showed me
– Bana gösterdiğin, gösterdiğin gibi.
You showed me love
– Bana aşkı gösterdin.
Glory from above
– Yukarıdan zafer
Regard my dear
– Saygı duy canım
It’s all downhill from here
– Buradan her şey yokuş aşağı gidiyor.

Remember life
– Hayatı hatırla
Remember how it was
– Nasıl olduğunu hatırla
Climb trees, Michael Jackson, it all ends here
– Ağaçlara tırman Michael Jackson, her şey burada bitiyor.
Say what up to Matthew, to Shoob
– Matthew’a, Shoob’a ne diyeceksin?
Say what up to Danny
– Danny’ye ne olacağını söyle.
Say what up to life immortality
– Hayat ölümsüzlüğüne ne olduğunu söyle
Bending up my Nikes
– Nike’larımı büküyorum
Running out the melpomene, nicotine
– Melpomen, nikotin tükeniyor
Stealing granny cigs (Take it easy)
– Büyükanne sigaralarını çalmak (Sakin ol)
Gimme something sweet
– Bana tatlı bir şey ver.
Bitch, I might like immortality
– Kaltak, ölümsüzlüğü sevebilirim
This is life, life immortality
– Bu hayat, hayat ölümsüzlüğü




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın