Sometimes you’re better off dead
– Bazen ölmen daha iyi olur.
There’s a gun in your hand and it’s pointing at your head
– Elinde bir silah var ve başını gösteriyor.
You think you’re mad, too unstable
– Kızgın olduğunu düşünüyorsun, çok dengesizsin.
Kicking in chairs and knocking down tables
– Sandalyeleri tekmelemek ve masaları yıkmak
In a restaurant in a West End town
– West End kasabasında bir restoranda
Call the police, there’s a madman around
– Polisi ara, etrafta bir deli var.
Running down underground
– Yeraltında koşmak
To a dive bar in a West End town
– West End kasabasında bir dalış barına
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
Too many shadows, whispering voices
– Çok fazla gölge, fısıldayan sesler
Faces on posters, too many choices
– Posterlerdeki yüzler, çok fazla seçenek
If, when, why, what, how much have you got?
– Eğer, ne zaman, neden, ne, ne kadar paran var?
Have you got it, do you get it, if so, how often?
– Aldın mı, aldın mı, eğer öyleyse, ne sıklıkta?
And which do you choose, a hard or soft option?
– Hangisini seçersiniz, sert mi yumuşak mı?
(How much do you need?)
– (Ne kadara ihtiyacınız var?)
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
(How much do you need?)
– (Ne kadara ihtiyacınız var?)
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
Ooh, West End town, a dead-end world
– West End kasabası, çıkmaz bir dünya.
East End boys, West End girls
– Doğu Yakası erkekleri, Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
You got a heart of glass or a heart of stone
– Camdan bir kalbin ya da taştan bir kalbin var.
Just you wait till I get you home
– Seni eve götürene kadar bekle.
We’ve got no future, we’ve got no past
– Geleceğimiz yok, geçmişimiz yok
Here today, built to last
– Bugün burada, dayanacak şekilde inşa edilmiş
In every city, in every nation
– Her şehirde, her ulusta
From Lake Geneva to the Finland station
– Cenevre Gölü’nden Finlandiya istasyonu’na
(How far have you been?)
– (Ne kadar uzaktasın?)
In a West End town, a dead-end world
– Bir West End kasabasında, çıkmaz bir dünyada
The East End boys and West End girls
– Doğu Yakası erkekleri ve Batı Yakası kızları
A West End town, a dead-end world
– Bir Batı yakası kasabası, çıkmaz bir dünya
East End Boys, West End girls
– Doğu Yakası Erkekleri, Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
West End girls
– Batı Yakası kızları
(How far have you been?)
– (Ne kadar uzaktasın?)
Girls
– Kızlar
East End boys
– Doğu Yakası çocukları
Pet Shop Boys – West End Girls İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.