Cold chills, prison cells (call it how it is, ye)
– Soğuk titreme, hapishane hücreleri (nasıl olduğunu söyle, ye)
Cold chills (oh my Lord) (uh), prison cells (praise him be)
– Soğuk titreme (aman Tanrım) (uh), hapishane hücreleri (ona şükürler olsun)
Yo
– Yo
Percocets (ye), Molly, Percocets (Percocets)
– Percocets (ye), Molly, Percocets (Percocets)
Percocets (ye), Molly, Percocets (Percocets)
– Percocets (ye), Molly, Percocets (Percocets)
Rep the set (ye), gotta rep the set (gang, gang)
– Setin temsilcisi (ye), setin temsilcisi olmalı (çete, çete)
Chase a check (chase it), never chase a bitch
– Bir çek kovalamak (kovalamak), asla bir orospu kovalamak
Mask on (uh), fuck it, mask off (mask off)
– Maske açık (uh), siktir et, maske kapalı (maske kapalı)
Mask on (uh), fuck it, mask off (mask off)
– Maske açık (uh), siktir et, maske kapalı (maske kapalı)
Percocets (‘cets), Molly, Percocets (Percocets)
– Percocets (‘cets), Molly, Percocets (Percocets)
Chase a check (chase it), never chase a bitch
– Bir çek kovalamak (kovalamak), asla bir orospu kovalamak
Oh my Lord (cups, gang), praise him be (yuh, ’bout me)
– Aman Tanrım (bardaklar, çete), ona şükürler olsun (yuh, ’bout me)
Let your poor (ye, ye, super), people free (don’t)
– Fakirlerin (ye, ye, süper), insanların özgür olmasına izin ver (yapma)
Drug houses, lookin’ like Peru (woah, woah, woah, woah)
– Uyuşturucu evleri, Peru’ya benziyor (woah, woah, woah, woah)
I graduated, I was overdue (I was due)
– Mezun oldum, geciktim (Vadem gelmişti)
Pink Molly (Molly), I can barely move (barely move)
– Pembe Molly (Molly), zar zor hareket edebiliyorum (zar zor hareket edebiliyorum)
Ask about me (’bout me), I’m gon’ bust a move (there he is)
– Beni sor (’bout me), bir hamle yapacağım (işte orada)
(Oh my Lord) Rick James (James), 33 chains (33)
– (Aman Tanrım) Rick James (James), 33 zincir (33)
(Praise him be) ocean air (air), cruisin’ Biscayne
– (Şükürler olsun) okyanus havası (hava), cruisin’ Biscayne
(Let your poor) top off (ya), that’s a liability
– (Fakirinin) üstünü örtmesine izin ver (ya), bu bir sorumluluk
(People free) hit the gas (gas), boostin’ my adrenaline (big foreigns)
– Gaza bas, adrenalinimi yükselt.
Percocets (ye), Molly, Percocets (big foreigns)
– Percocets (ye), Molly, Percocets (büyük yabancılar)
Percocets (ye), Molly, Percocets (big foreigns)
– Percocets (ye), Molly, Percocets (büyük yabancılar)
Rep the set (ye), gotta rep the set (gang, gang)
– Setin temsilcisi (ye), setin temsilcisi olmalı (çete, çete)
Chase a check (gang), never chase a bitch
– Bir çek (çete) kovalamak, asla bir orospu kovalamak
Mask on (uh), fuck it, mask off (mask off)
– Maske açık (uh), siktir et, maske kapalı (maske kapalı)
Mask on (on), fuck it, mask off (mask off)
– Maske açık (açık), siktir et, maske kapalı (maske kapalı)
Percocets (‘cets), Molly, Percocets (Percocets)
– Percocets (‘cets), Molly, Percocets (Percocets)
Chase a check (chase it), never chase a bitch
– Bir çek kovalamak (kovalamak), asla bir orospu kovalamak
Oh my Lord (cups, gang), praise him be (yuh, ’bout me)
– Aman Tanrım (bardaklar, çete), ona şükürler olsun (yuh, ’bout me)
Let your poor (ye, ye), people free (don’t)
– Fakirlerin (sen, sen), insanların özgür olmasına izin ver (yapma)
Cold chills, prison cells
– Soğuk titreme, hapishane hücreleri
Cold chills (oh my Lord), prison cells (praise him be)
– Soğuk titreme (aman Tanrım), hapishane hücreleri (o’na şükürler olsun)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.