The Fourth of April, at a car park
– Dördüncü Nisan, bir otoparkta
The first time that I said it out loud
– İlk defa yüksek sesle söyledim.
I held my breath and stared at the stars but
– Nefesimi tuttum ve yıldızlara baktım ama
I couldn’t stop when the tears rolled down
– Gözyaşları yuvarlandığında duramadım
You said, we’ll talk all night if we have to
– Gerekirse bütün gece konuşuruz demiştin.
You’re my best friend, I need you around
– Sen benim en iyi arkadaşımsın, sana ihtiyacım var
I said “I’m sorry but I don’t see no way out
– “Üzgünüm ama çıkış yolu göremiyorum” dedim.
If I don’t believe in God, who can I call?
– Tanrı’ya inanmazsam kimi arayabilirim?
Maybe it’s easier to end it all
– Belki hepsini bitirmek daha kolaydır.
I’m sorry mama, but it’s not your fault
– Üzgünüm anne, ama bu senin suçun değil.
I’m just another picture on your wall
– Ben sadece duvarındaki başka bir fotoğrafım.
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
My heart was racing, hands were shaking
– Kalbim çarpıyordu, ellerim titriyordu.
Suddenly all the words poured out
– Aniden tüm kelimeler döküldü
Like for a year now, I’ve been faking
– Sanki bir yıldır numara yapıyordum.
All these voices, they scream so loud
– Bütün bu sesler, çok yüksek sesle bağırıyorlar
And whеn those days come around
– Ve o günler geldiğinde
Wherе the demons come out, I can deal with ’em now
– İblislerin ortaya çıktığı yerde, artık onlarla başa çıkabilirim.
Because I’ve been through hell
– Çünkü cehennemden geçtim.
And I found my way out
– Ve çıkış yolumu buldum.
If I don’t believe in God, who can I call?
– Tanrı’ya inanmazsam kimi arayabilirim?
Maybe it’s easier to end it all
– Belki hepsini bitirmek daha kolaydır.
I’m sorry mama, but it’s not your fault
– Üzgünüm anne, ama bu senin suçun değil.
I’m won’t be another picture on your wall
– Duvarında başka bir resim olmayacağım.
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Oh, I think it’s time that I talk
– Sanırım konuşma zamanım geldi.
Oh, it’s time that I talk, yeah
– Oh, konuşma zamanı, evet
If I don’t believe in God, who can I call?
– Tanrı’ya inanmazsam kimi arayabilirim?
Maybe it’s easier to end it all
– Belki hepsini bitirmek daha kolaydır.
I’m sorry mama, it’s not your fault
– Üzgünüm anne, bu senin suçun değil.
I won’t be another picture on your wall
– Duvarında başka bir resim olmayacağım.
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Oh, I think it’s time that I talk
– Sanırım konuşma zamanım geldi.
Oh, it’s time that I talk
– Oh, konuşma zamanı
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.