It always starts with a “Hey”
– Her zaman bir “Hey” ile başlar.
Turns into “How was your day?” (how was your day?)
– “Günün nasıldı?” (günün nasıldı?)
Turns into “Meet at my place”
– “Evimde buluşalım” a dönüşüyor.
Turns into you and me drinking rosé
– Sen ve ben gül içiyoruz
Turns into “How did you sleep?” (how did you sleep?)
– “Nasıl uyudun?” (nasıl uyudun?)
Turns into “It’s been a week” (week)
– “Bir hafta oldu” ya dönüşüyor (hafta)
Turns into gave you a key
– Sana bir anahtar verdi
Turns into conversations talking ’bout what are we?
– Neyiz diye konuşan konuşmalara mı dönüşüyor?
I, found a thing when I wasn’t even looking for a thing
– Ben, bir şey ararken bile bir şey buldum.
I, keep thinking about it in my brain
– Beynimde bunu düşünmeye devam ediyorum.
How I’m ‘posed to know how deep? (How deep)
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? (Ne kadar derin)
How I’m ‘posed to know how deep I’d fall?
– Ne kadar derine düşeceğimi bilmek için nasıl poz veriyorum?
Stuck up on my arm IV
– Kolumda sıkışmış IV
Didn’t mean to take that leap
– O sıçramayı yapmak istememiştim.
My fault
– Benim hatam
How I’m ‘posed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum?
How I’m ‘posed to know how deep? I’d fall
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? Düşerdim
How’d you make my heart skip beats
– Kalbimin atmasını nasıl sağladın?
Didn’t mean to take that leap
– O sıçramayı yapmak istememiştim.
My fault
– Benim hatam
I ain’t saying I ain’t into this
– Bu işe bulaşmadığımı söylemiyorum.
I’m thinking we can slow it down a little bit
– Biraz yavaşlatabiliriz diye düşünüyorum.
In your place but I’m feeling like I live in it
– Senin yerinde ama sanki içinde yaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Butterflies in your stomach got you giggling
– Karnındaki kelebekler seni kıkırdattı.
“Can you really see us together?”
– “Bizi gerçekten birlikte görebiliyor musunuz?”
I think so
– Ben öyle düşünüyorum
“Are you gonna love me forever?”
– “Beni sonsuza dek sevecek misin?”
I don’t know
– Bilmiyorum
Girl, if it was up to me, I’d take a time machine
– Kızım, eğer bana kalsaydı, bir zaman makinesi alırdım.
Come back and tell you exactly where this goes
– Geri gel ve bunun tam olarak nereye gittiğini söyle.
How I’m ‘posed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum?
How I’m ‘posed to know how deep? I’d fall
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? Düşerdim
Stuck up on my arm IV
– Kolumda sıkışmış IV
Didn’t mean to take that leap
– O sıçramayı yapmak istememiştim.
My fault
– Benim hatam
How I’m ‘posed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum?
How I’m ‘posed to know how deep? I’d fall
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? Düşerdim
How’d you make my heart skip beats
– Kalbimin atmasını nasıl sağladın?
Didn’t mean to take that leap
– O sıçramayı yapmak istememiştim.
My fault
– Benim hatam
(Yeah)
– (Evet)
My fault (it’s my fault)
– Benim hatam (benim hatam)
(Yeah, it’s my fault)
– (Evet, benim hatam)
I, found a thing when I wasn’t even looking for a thing
– Ben, bir şey ararken bile bir şey buldum.
I, keep thinking about it in my brain
– Beynimde bunu düşünmeye devam ediyorum.
How I’m ‘posed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum?
How I’m ‘posed to know how deep? I’d fall
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? Düşerdim
Stuck up on my arm IV
– Kolumda sıkışmış IV
Didn’t need to take that leap
– O sıçramaya gerek yoktu.
My fault
– Benim hatam
How I’m ‘posed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum?
How I’m ‘posed to know how deep? I’d fall
– Ne kadar derin olduğunu bilmek için nasıl poz veriyorum? Düşerdim
How’d you make my heart skip beats
– Kalbimin atmasını nasıl sağladın?
Didn’t mean to take that leap
– O sıçramayı yapmak istememiştim.
My fault
– Benim hatam
(It’s my fault, ayy, it’s my fault, ayy)
– (Bu benim hatam, ayy, bu benim hatam, ayy)
(It’s my fault, ayy, it’s my fault)
– (Bu benim hatam, ayy, bu benim hatam)
How I’m supposed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu nereden bileceğim?
How I’m supposed to know how deep?
– Ne kadar derin olduğunu nereden bileceğim?
Tai Verdes – how deep? İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.