Connor Price – Violet (feat. Killa) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

100 Grams
– 100 Gram

Woo, feeling so tall I could give a high five to the pilot
– O kadar uzun hissediyorum ki pilota çak bir beşlik verebilirim.
Yeah, family tight I keep small circle like eyelet
– Evet, aile sıkı Ben kuşgözü gibi küçük daire tutmak
Woah, inbox full of contracts I sign with a stylus
– Kalemle imzaladığım sözleşmelerle dolu posta kutusu.
Yeah, blue faces blowing up like Violet
– Evet, mavi yüzler Menekşe gibi patlıyor

Talk about the things they gonna say when they see me
– Beni gördüklerinde söyleyecekleri şeylerden bahset.
And when they see me they just dab me up and say good to meet me
– Ve beni gördüklerinde beni şımartıyorlar ve tanıştığımıza memnun oldum diyorlar
I keep it going flowing over this I make it look easy
– Bunun üzerinden akmaya devam ediyorum Kolay görünmesini sağlıyorum
Easy for me to say I do this every day of the week
– Bunu haftanın her günü yaptığımı söylemek benim için kolay

I’m eager to be the one they talk about when all said and done with it
– Her şey söylendiğinde ve bittiğinde konuştukları kişi olmaya hevesliyim.
I’m the feature that they want but then they don’t when I come with it
– İstedikleri özellik benim, ama onunla geldiğimde yapmıyorlar.
I’m a scene stealer, seat filler, blow up the numbers
– Ben bir sahne hırsızıyım, koltuk doldurucuyum, sayıları havaya uçururum
And I ain’t leaving no crumbs so you know when I’m done with it
– Kırıntı falan bırakmayacağım, böylece işim bittiğinde anlarsın.

I’ma new school vibe with a old soul, old soul
– Eski bir ruhla yeni bir okul havasındayım, eski bir ruhla
Great stay paid by the boat load
– Tekne yükü ile ödenen harika konaklama
Don’t go chasing the wave I’m a row boat
– Dalganın peşinden gitme Ben bir kürek teknesiyim
Blow smoke right through the face of the Ozone
– Dumanı Ozonun tam yüzüne üfleyin
Oh no!
– Oh hayır!

I got the bag I’m back to just double it
– Çantayı aldım, sadece ikiye katlamak için geri döndüm.
I’m bout to pop the top I been bubblin’
– En tepeye çıkmak üzereyim, köpürüyordum.
They want the spot but I do not cut ’em in
– Yeri istiyorlar ama ben onları içeri almıyorum.
They trying to plot my drop they been huddling
– Beni tuzağa düşürmeye çalışıyorlar, toplanıyorlar.

(Ah!)
– (Ah!)
Feeling so tall I could give a high five to the pilot
– Kendimi o kadar uzun hissediyorum ki pilota çak bir beşlik verebilirim
Yeah, family tight I keep small circle like eyelet
– Evet, aile sıkı Ben kuşgözü gibi küçük daire tutmak
Woah, inbox full of contracts I sign with a stylus (Killa)
– Kalemle imzaladığım kontratlarla dolu posta kutusu (Killa)
Yeah, blue faces blowing up like Violet
– Evet, mavi yüzler Menekşe gibi patlıyor

Yo
– Yo
I know a lotta people praying for my down fall
– Düşmem için dua eden bir sürü insan tanıyorum.
But the only thing that I’ll be down for
– Ama uğruna düşeceğim tek şey
Is being top five but like down four
– İlk beş olmak ama dördüncü gibi olmak
I’m down to earth like the ground floor
– Zemin kat gibi yeryüzündeyim
But I been fly so long
– Ama çok uzun zamandır uçuyorum
I tend to ask people what’s the ground for
– İnsanlara neden böyle olduğunu sorma eğilimindeyim.

Man, I’m only headed up
– Adamım, sadece yukarı çıkıyorum.
See my flow volcanic this the fire I erupt
– Akışımı gör volkanik bu patladığım ateş
Heard the fans getting rowdy ’cause they haven’t had enough
– Hayranların yeterince içmedikleri için kabadayı olduklarını duydum.
You know I’m running the city
– Biliyorsun şehri ben yönetiyorum
You just running out of luck
– Sadece şansın tükeniyor.

Yeah, I said it with my chest
– Evet, göğsümle söyledim.
I flow hard, it’s no wonder that they easily impressed
– Çok akıyorum, kolayca etkilenmelerine şaşmamalı.
I’m so far, but I’m always coming back with something fresh
– Çok uzaktayım ama her zaman yeni bir şeyle geri dönüyorum
I never rest, swear you’ll never catch this eagle in a nest
– Asla dinlenmem, yemin ederim bu kartalı asla bir yuvada yakalayamayacaksın
I invest my, time in the booth I, find
– Zamanımı, bulduğum kulübeye yatırıyorum.
The peace I use to piece the boom in my mind
– Aklımdaki patlamayı parçalamak için kullandığım huzur
My ex knows this
– Eski sevgilim bunu biliyor
Lemme expose this
– Bunu açığa çıkarmama izin ver.
She left ’cause she don’t wanna be with an explosive
– Gitti çünkü bir patlayıcıyla birlikte olmak istemiyor
Man, I’m just
– Adamım, ben sadece

Feeling so tall I could give a high five to the pilot
– Kendimi o kadar uzun hissediyorum ki pilota çak bir beşlik verebilirim
Yeah, family tight I keep small circle like eyelet
– Evet, aile sıkı Ben kuşgözü gibi küçük daire tutmak
Woah, inbox full of contracts I sign with a stylus
– Kalemle imzaladığım sözleşmelerle dolu posta kutusu.
Yeah, blue faces blowing up like Violet
– Evet, mavi yüzler Menekşe gibi patlıyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın