Woh-oh-oh
– Oh-oh-oh
Oh-oh, eh
– Oh-oh, ah
Yeah
– Evet
No fue culpa tuya, ni tampoco mía
– Senin hatan değildi, benim de hatam değildi.
Fue culpa de la monotonía
– Bu monotonluğun hatasıydı.
Nunca dije nada, pero me dolía (mmm, ah)
– Hiç bir şey söylemedim, ama acıttı (mmm, ah)
Yo sabía que esto pasaría
– Bunun olacağını biliyordum.
Tú en lo tuyo, yo haciendo lo mismo
– Sen seninkinde, ben de aynısını yapıyorum
Siempre buscando protagonismo
– Her zaman ön plana çıkmak
Te olvidaste de lo que un día fuimos
– Bir gün ne olduğumuzu unuttun.
Y lo peor es que
– Ve en kötüsü şu ki
No fue culpa tuya, ni tampoco mía
– Senin hatan değildi, benim de hatam değildi.
Fue culpa de la monotonía
– Bu monotonluğun hatasıydı.
Nunca dije nada, pero me dolía (mmm, ah)
– Hiç bir şey söylemedim, ama acıttı (mmm, ah)
Yo sabía que esto pasaría (oh-oh-oh)
– Bunun olacağını biliyordum (oh-oh-oh)
De repente ya no eras el mismo (el mismo)
– Birdenbire artık aynı değildin (aynı)
Me dejaste por tu narcisismo (egoísmo)
– Narsisizmin yüzünden beni terk ettin (bencillik)
Te olvidaste de lo que un día fuimos (woh-oh, oh-oh)
– Bir gün ne olduğumuzu unuttun (woh-oh, oh-oh)
Eh-eh, ey
– Uh-uh, selam
Tú distante con tu actitud, y eso me llenaba de inquietud
– Tavrından uzaklaşıyorsun ve bu beni tedirginlikle doldurdu
Tú no daba’ ni la mitad, pero sí sé que di más que tú
– Yarısını bile vermedin, ama senden daha fazlasını verdiğimi biliyorum.
Estaba corriendo por alguien que por mí ni estaba caminando
– Benim için yürümeyen biri için koşuyordum.
Este amor no ha muerto, pero está delirando
– Bu aşk ölmedi, ama çılgınca
Ya de lo que había ya no hay na’
– Zaten orada olandan artık na yok’
Te lo digo con sinceridad
– Sana dürüstçe söylüyorum.
To’ está frío como en Navidad
– ‘Noel gibi soğuk
Es mejor que esto se acabe ya (ya, ya)
– Bunun şimdi bitmesi daha iyi (şimdi, şimdi)
No me repitas la movie otra vez
– Filmi bana bir daha tekrar etme
Que esa ya la vi (ya la vi)
– Zaten gördüm (zaten gördüm)
Que yo te quiero
– Seni sevdiğimi
Pero es que yo me quiero más a mí (más a mí)
– Ama beni daha çok seviyorum (daha çok ben)
Es un adiós necesario
– Bu gerekli bir veda
Lo que un día fue increíble se volvió rutinario
– Bir zamanlar inanılmaz olan şey rutin hale geldi
No me saben a nada tus labios
– Dudaklarının tadı bana hiç benzemiyor.
Ahora es todo lo contrario, y lo peor es que
– Şimdi tam tersi ve en kötüsü şu ki
No fue culpa tuya, ni tampoco mía
– Senin hatan değildi, benim de hatam değildi.
Fue culpa de la monotonía
– Bu monotonluğun hatasıydı.
Nunca dije nada, pero me dolía (mmm, ah)
– Hiç bir şey söylemedim, ama acıttı (mmm, ah)
Yo sabía que esto pasaría
– Bunun olacağını biliyordum.
Tú en lo tuyo, yo haciendo lo mismo (mismo)
– Seninkinde, ben de aynısını yapıyorum (aynı)
Siempre buscando protagonismo
– Her zaman ön plana çıkmak
Y te olvidaste de lo que un día fuimos
– Ve bir gün ne olduğumuzu unuttun
Eh-eh, ey
– Uh-uh, selam
Ozuna, ah
– Ozuna, ah
Shaki, je
– Shaki, heh
Hi Music Hi Flow
– Merhaba Müzik Merhaba Akış
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.