Seduti sotto l’ombra dei palazzi
– Sarayların gölgesinde oturmak
Noi a chiacchierare con gli sguardi
– Bakışlarla sohbet ediyoruz
La luna origlia su dai piani alti
– Ay üst katlardan kulak misafiri oluyor
Proprio non si fa mai i fatti suoi
– Sadece kendi işini asla yapmaz
E forse stiamo accelerando i tempi
– Ve belki de zamanları hızlandırıyoruz
E andremo incontro ad un mare di guai
– Ve bir bela deniziyle karşı karşıya kalacağız
In fondo siamo solo sue incoscienti
– Ne de olsa bilinçsiziz.
E lo sai, lo sai
– Ve biliyorsun, biliyorsun
Noi due che ridiamo sempre
– İkimiz hep gülüyoruz
Ma non sorridiamo mai
– Ama asla gülümsemiyoruz
E te ne vai via in un niente
– Ve sen hiçbir şeye karışmıyorsun
E ti perdo nel via vai
– Ve seni geliş ve gidişlerde kaybediyorum
Che poi di uno come me che te ne fai
– Peki ya benim gibi biri onunla ne yaparsın
E non credermi o poi ti ricrederai
– Ve bana inanma yoksa fikrini değiştirirsin
Ti presterò
– Sana borç vereceğim.
Un paio di occhi così potrai piangere se me ne andrò
– Eğer gidersem ağlayabilmen için bir çift göz
O in caso tu prenda una strada dalla parte opposta alla mia
– Ya da benim diğer tarafımdan bir yol alırsan diye
Può darsi che c’ho visto lungo, ma magari è solo miopia
– Belki uzun zamandır görmüşümdür, ama belki sadece miyopidir
Cosa vuoi chе sia?
– Ne olmasını istiyorsun?
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Una bugia è una mezza verità, ah, ah
– Yalan yarı gerçektir, ha, ha
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Una bugia è una mezza vеrità
– Yalan Yarı Gerçektir
E questo mondo ci ha tradito a entrambi
– Ve bu dünya ikimize de ihanet etti
E non sappiamo più di chi fidarci
– Ve artık kime güveneceğimizi bilmiyoruz
Le nostre mani fanno per cercarsi
– Ellerimiz birbirini arıyor
Senza che a volerlo siamo noi
– Biz istemeden
E chi lo sa tu da me che t’aspetti
– Ve seni benden kim bilir seni bekliyorum
Sempre che un’idea chiara già ce l’ho
– Eğer net bir fikrim varsa, zaten sahibim
In fondo siamo pure un po’ incoerenti
– Biz de biraz tutarsızız
E lo sai, lo sai
– Ve biliyorsun, biliyorsun
Noi due che ridiamo sempre
– İkimiz hep gülüyoruz
Ma non sorridiamo mai
– Ama asla gülümsemiyoruz
E te ne vai via in un niente
– Ve sen hiçbir şeye karışmıyorsun
E ti perdo nel via vai
– Ve seni geliş ve gidişlerde kaybediyorum
Che poi di uno come me che te ne fai
– Peki ya benim gibi biri onunla ne yaparsın
E non credermi o poi ti ricrederai
– Ve bana inanma yoksa fikrini değiştirirsin
Ti presterò
– Sana borç vereceğim.
Un paio di occhi così potrai piangere se me ne andrò
– Eğer gidersem ağlayabilmen için bir çift göz
O in caso tu prenda una strada dalla parte opposta alla mia
– Ya da benim diğer tarafımdan bir yol alırsan diye
Può darsi che c’ho visto lungo, ma magari è solo miopia
– Belki uzun zamandır görmüşümdür, ama belki sadece miyopidir
Cosa vuoi chе sia?
– Ne olmasını istiyorsun?
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Una bugia è una mezza verità, ah, ah
– Yalan yarı gerçektir, ha, ha
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Ah, ah, ah (Ah, ah, ah)
– Ha, ha, ha (Ha, ha, ha)
Una bugia è una mezza vеrità
– Yalan Yarı Gerçektir
Ti presterò
– Sana borç vereceğim.
Un paio di occhi così potrai piangere se me ne andrò
– Eğer gidersem ağlayabilmen için bir çift göz
O in caso tu prenda una strada dalla parte opposta alla mia
– Ya da benim diğer tarafımdan bir yol alırsan diye
Può darsi che c’ho visto lungo, ma magari è solo miopia
– Belki uzun zamandır görmüşümdür, ama belki sadece miyopidir
Cosa vuoi che sia?
– Ne olmasını istiyorsun?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.