지나던 계절에 멈춰서
– Geçen sezon durdum.
따스한 햇살이 내려와
– Sıcak güneş batıyor.
그 어디엔가 두고 있던 마음을 꺼내
– Bir yerde bıraktığın kalbi çıkar.
별을 밟던 길에게 물어
– Yıldıza nasıl bastığını sor.
아이처럼 꼭 쥔 설레임
– Çocuk gibiyim.
괜찮을까 무뎌 있던 바람이 불어
– Sorun olmayacağına eminim. Rüzgar esiyor.
나의 꿈을 꿔
– Hayalimi kur.
그게 어디든 무엇이든 닿을 수 있게
– Her yere, her şeye ulaşabilir.
내게 꿈을 줘
– Bana bir rüya ver
후회하지 않게 날 수 있게
– Böylece pişman olmadan uçabilirsin.
좋아 한 번 더, my day
– Pekala, bir kez daha, benim günüm.
(Eh-eh, eh-eh) Mmm, is my day
– (Eh-eh, eh-eh) Mmm, benim günüm
(Eh-eh, eh-eh, yeah) My day
– (Eh-eh, eh-eh, evet) Benim günüm
(Eh-eh, eh-eh) My day
– (Eh-eh, eh-eh) Benim günüm
(Eh-eh, eh-eh)
– (Eh-eh, eh-eh)
어쩌면 너는 알지 몰라
– Belki bilmiyorsundur.
낯설은 이 바램과
– Bu tuhaflık arzusu ve
익숙한 걸음 욕심일까
– Tanıdık bir adım açgözlülük mü
해가 지는 언덕에 은하수가 비칠 때
– Samanyolu gün batımında tepelerde parladığında
그때 나를 기억해줄래
– O zaman beni hatırlamanı istiyorum.
저기 둥근 달을 넘어갈게
– Şuradaki yuvarlak ayın üzerinden geçeceğim.
니가 원하는 것은 다 줄게
– Sana istediğin her şeyi vereceğim.
일 분 일 초 모두가 너의 선물이 될게
– Her dakika her saniye senin hediyen olacak.
힘들어도 괜찮을게
– Sert olmak sorun değil.
겁내지 않게 기도해
– Korkma diye dua et.
할 수 있게
– Onu yapabilirsiniz.
나의 꿈을 꿔
– Hayalimi kur.
그게 어디든 무엇이든 닿을 수 있게
– Her yere, her şeye ulaşabilir.
내게 꿈을 줘
– Bana bir rüya ver
후회하지 않게 날 수 있게
– Böylece pişman olmadan uçabilirsin.
좋아 한 번 더, my day
– Pekala, bir kez daha, benim günüm.
(Eh-eh, eh-eh) Mmm, is my day
– (Eh-eh, eh-eh) Mmm, benim günüm
(Eh-eh, eh-eh, yeah) My day
– (Eh-eh, eh-eh, evet) Benim günüm
(Eh-eh, eh-eh) My day
– (Eh-eh, eh-eh) Benim günüm
(Eh-eh, eh-eh)
– (Eh-eh, eh-eh)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.