About time for anyone telling you off for all your deeds
– Tüm yaptıkların için seni uğurlayanların zamanı gelmişti.
No sign, the roaring thunder stopped in cold to read (no time)
– İşaret yok, kükreyen gök gürültüsü soğukta okumak için durdu (zaman yok)
I get mine and make no excuses, waste of precious breath (no time)
– Benimkini alıyorum ve mazeret göstermiyorum, değerli nefesi boşa harcıyorum (zaman yok)
The sun shines on everyone, everyone love yourself to death
– Güneş herkese parlıyor, herkes kendini ölümüne seviyor
So you gotta fire up, you gotta let go
– Yani ateşlenmelisin, bırakmalısın
You’ll never be loved ’til you’ve made your own
– Kendininkini yapana kadar asla sevilmeyeceksin
You gotta face up, you gotta get yours
– Yüzleşmelisin, seninkini almalısın.
You never know the top ’til you get too low
– Çok alçalana kadar zirveyi asla bilemezsin.
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
No lies and no deceiving, man is what he loves
– Yalan ve aldatma yok, insan sevdiği şeydir
I keep tryin’ to conceive that death is from above (no time)
– Ölümün yukarıdan geldiğini düşünmeye çalışıyorum (zaman yok)
I get mine and make no excuses, waste of precious breath (no time)
– Benimkini alıyorum ve mazeret göstermiyorum, değerli nefesi boşa harcıyorum (zaman yok)
The sun shines on everyone, everyone love yourself to death
– Güneş herkese parlıyor, herkes kendini ölümüne seviyor
So you gotta fire up, you gotta let go
– Yani ateşlenmelisin, bırakmalısın
You’ll never be loved ’til you’ve made your own
– Kendininkini yapana kadar asla sevilmeyeceksin
You gotta face up, you gotta get yours
– Yüzleşmelisin, seninkini almalısın.
You never know the top ’til you get too low
– Çok alçalana kadar zirveyi asla bilemezsin.
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
Life isn’t always what you think it’d be
– Hayat her zaman düşündüğün gibi değildir
Turn your head for one second and the tables turn
– Kafanı bir saniye çevir ve masalar dönsün
Yeah, and I know, I know that I did you wrong
– Evet, ve biliyorum, seni yanlış yaptığımı biliyorum
But will you trust me when I say
– Ama söylediğimde bana güvenecek misin
That I’ll make it up to you somehow, somehow?
– Bir şekilde telafi edeceğimi mi?
So you gotta fire up, you gotta let go
– Yani ateşlenmelisin, bırakmalısın
You’ll never be loved ’til you’ve made your own
– Kendininkini yapana kadar asla sevilmeyeceksin
You gotta face up, you gotta get yours
– Yüzleşmelisin, seninkini almalısın.
You never know the top ’til you get too low
– Çok alçalana kadar zirveyi asla bilemezsin.
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
A son of a stepfather
– Üvey babanın oğlu
A son of a-
– Bir oğlu-
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
I’m so sorry
– Ben çok üzgünüm
A son of a-
– Bir oğlu-
Imagine Dragons – I’m So Sorry İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.