Sitting in my class
– Sınıfımda oturuyorum
Just drifting away
– Sadece sürükleniyorum
Staring into the windows of the world
– Dünyanın pencerelerine bakmak
Yeah
– Evet
I can’t hear the teacher
– Öğretmeni duyamıyorum
His books don’t call me at all
– Kitapları beni hiç aramıyor
I don’t see the bad boys trying to catch some play
– Kötü çocukları oyun oynamaya çalışırken görmüyorum.
‘Cause I love your smile
– Çünkü gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
The clock at work says three
– İş yerindeki saat üç diyor
And I wanna be free
– Ve özgür olmak istiyorum
Free to scream, free to bathe
– Çığlık atmakta özgür, yıkanmakta özgür
Free to paint my toes all day, woo!
– Bütün gün ayak parmaklarımı boyamakta özgürüm, woo!
My boss is lame you know
– Patronum ezik biliyorsun
And so is the pay
– Ve maaş da öyle
I’m gonna put that new black mini on my charge anyway
– Yine de o yeni siyah mini’yi şarjıma alacağım.
‘Cause I love your smile
– Çünkü gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
Time came and showed me your direction
– Zaman geldi ve bana yönünü gösterdi
Now I know I’ll never ever go back
– Şimdi biliyorum ki asla geri dönmeyeceğim
Taught me that
– Bana bunu öğretti.
I can be a better girl
– Daha iyi bir kız olabilirim
With the love you give
– Verdiğin sevgiyle
You rock my world
– Sen benim dünyamı sallıyorsun
You dig?
– Kazıyor musun?
Uhh I love your smile
– Gülüşünü seviyorum.
I love your smile (I gotta move on)
– Gülüşünü seviyorum (Devam etmeliyim)
I love your smile
– Gülüşünü seviyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.