clip
Lirica
Hiç pişman değilim senin olmaktan (senin olmaktan)
– Non rimpiango mai di essere tuo (di essere tuo)
Hiç pişman değilim beni kırmandan (beni kırmandan)
– Non mi pento affatto di avermi rotto (che mi hai rotto)
Bir an bıkmadım savaşmaktan (bir adım daha atmaktan)
– Non sono stanco di combattere per un momento (facendo un altro passo)
Her an gideceksin sanmaktan (kaçamam yalnızlıktan)
– Pensando che te ne andrai da un momento all’altro (non posso scappare dalla solitudine)
Hiç pişman değilim senin olmaktan (senin olmaktan)
– Non rimpiango mai di essere tuo (di essere tuo)
Hiç pişman değilim beni kırmandan (beni kırmandan)
– Non mi pento affatto di avermi rotto (che mi hai rotto)
Bir an bıkmadım savaşmaktan (bir adım daha atmaktan)
– Non sono stanco di combattere per un momento (facendo un altro passo)
Her an gideceksin sanmaktan (kaçamam yalnızlıktan)
– Pensando che te ne andrai da un momento all’altro (non posso scappare dalla solitudine)
Her şey yalandı, bir can kaldı verecek sana
– Era tutta una bugia, c’è ancora una vita da darti
Tövbesi olmayan günahkârdı, yeri dolmayan
– Era un peccatore senza pentimento, il cui posto non era pieno
Hiç sanmıyorum, atar mıydım? Adım adım hatırladım
– Non credo, lo butterei via? Mi sono ricordato passo dopo passo
Bir sen vardın, beni bana mahkum edip bıraktın
– C’eri solo tu, mi hai condannato a me e mi hai lasciato
Mum misali rüzgâra sönecek
– Si spegnerà come una candela nel vento
Umutlarımı gömdüm, gördün mü?
– Ho seppellito le mie speranze, vedi?
Bir hayli yorgun düşecek
– Sarà molto stanco
Kanatlarını kırmış özgürlük
– Libertà che ha rotto le ali
Peşinde bir kuş gibi
– Come un uccello all’inseguimento
Daha çok söz var da bi’ ruh gibi
– Ci sono più parole, come un’anima
Varlığın yokluğuna sevgili
– Caro all’assenza di esistenza
Dört yanım dertlerle çevrili ama
– Sono circondato da problemi su tutti e quattro i lati, ma
Hiç pişman değilim senin olmaktan (senin olmaktan)
– Non rimpiango mai di essere tuo (di essere tuo)
Hiç pişman değilim beni kırmandan (beni kırmandan)
– Non mi pento affatto di avermi rotto (che mi hai rotto)
Bir an bıkmadım savaşmaktan (bir adım daha atmaktan)
– Non sono stanco di combattere per un momento (facendo un altro passo)
Her an gideceksin sanmaktan (kaçamam yalnızlıktan)
– Pensando che te ne andrai da un momento all’altro (non posso scappare dalla solitudine)
Hiç pişman değilim senin olmaktan (senin olmaktan)
– Non rimpiango mai di essere tuo (di essere tuo)
Hiç pişman değilim beni kırmandan (beni kırmandan)
– Non mi pento affatto di avermi rotto (che mi hai rotto)
Bir an bıkmadım savaşmaktan (bir adım daha atmaktan)
– Non sono stanco di combattere per un momento (facendo un altro passo)
Her an gideceksin sanmaktan (kaçamam yalnızlıktan)
– Pensando che te ne andrai da un momento all’altro (non posso scappare dalla solitudine)