Video Klip
Şarkı Sözleri
Take me back to LA
– Beni Los Angeles’a götür
Where the sun would kiss on my face
– Güneşin yüzümde öptüğü yer
Now the sunshine tracks my skin
– Şimdi güneş cildimi takip ediyor
I stayed too long
– Çok uzun kaldım
Take me back to a time
– Beni bir zamana geri götür
When my blood never tasted like wine
– Kanım hiç şarap gibi tatmadığında
My love could fill a sea
– Aşkım bir denizi doldurabilir
But now I can’t even feel the breeze
– Ama şimdi esintiyi bile hissedemiyorum
And it hurts when I think about (Think about)
– Ve düşündüğümde acıtıyor (Düşün)
The nights we would always shout
– Her zaman bağırdığımız geceler
My voice cracking when we scream
– Çığlık attığımızda sesim çatlıyor
You scream, we scream
– Sen çığlık atıyorsun, biz çığlık atıyoruz
And I watched while you wiped your eyes (Wiped your eyes)
– Ve gözlerini silerken izledim (Gözlerini sildi)
Then I learned to cover mine
– Sonra benimkini örtmeyi öğrendim
And that’s when I realized that
– İşte o zaman anladım ki
It’s better when I’m by myself, yeah
– Tek başıma olduğumda daha iyi, evet
By myself
– Tek başıma
Uh, by myself, yeah
– Tek başıma, evet.
Oh, it’s better when I’m by myself
– Oh, tek başıma olduğumda daha iyi
Take me back to a place
– Beni bir yere götür
Where the snow would fall on my face
– Yüzüme kar yağacağı yer
And I miss my city lights
– Ve şehir ışıklarımı özlüyorum
I left too young
– Çok genç ayrıldım
Take me back to a time
– Beni bir zamana geri götür
The trophies that I had would still shine
– Sahip olduğum kupalar hala parlayacaktı
Now I have nothing real left
– Şimdi gerçek bir şeyim kalmadı
I want my soul
– Ruhumu istiyorum
And it hurts when I think about (Think about)
– Ve düşündüğümde acıtıyor (Düşün)
The days I would tell myself
– Kendime söyleyeceğim günler
It’s okay for me to scream
– Çığlık atmam benim için sorun değil
To scream, to scream
– Çığlık atmak, çığlık atmak
I put my hand over the fire (‘Ver the fire)
– Elimi ateşin üzerine koydum (‘Ateşe ver)
And see if I can still cry (Can still cry)
– Ve hala ağlayıp ağlayamayacağımı gör (Hala ağlayabilir miyim)
And that’s when I realize that
– Ve işte o zaman anladım ki
I hate it when I’m by myself
– Tek başıma olduğumdan nefret ediyorum.
By myself (Oh)
– Tek başıma (Oh)
By myself
– Tek başıma
Oh, I hate it when I’m by myself (Oh)
– Oh, tek başıma olduğumdan nefret ediyorum (Oh)
Oh, myself
– Oh, kendim
Oh, by myself
– Oh, tek başıma
(I don’t wanna be, I don’t wanna be)
– (Olmak istemiyorum, olmak istemiyorum)
I hate it when I’m by myself
– Tek başıma olduğumdan nefret ediyorum.
By myself
– Tek başıma
Cold, by myself
– Soğuk, tek başıma
By my— oh
– Benim— oh tarafından
By myself
– Tek başıma
By myself
– Tek başıma
By myself
– Tek başıma
By myself
– Tek başıma