Birer birer kayıp giderdi her bi’ sevilen
– Each loved one would disappear one by one
Yenisi gelmez, eline geçmez hele ki değeri hiç bilinmeyen
– A new one does not come, it does not fall into your hands, especially the value of which is never known
Yürekte varsa sevgiden de ötesi
– If it’s in the heart, it’s more than love
Sen ağlasan da boş, ışık da yaksan nafile
– If you cry, it’s empty, if you light it, it’s futile
Odan karanlık, hep loş
– Your room is dark, always dim
Hayatın emri, “Hep koş”
– Order of life, ” always run”
Bayağı bi’ bekledim boş
– I waited pretty empty
Yaşantım sanki bir savaş ve hoş da bazen
– My life is like a war, and sometimes it’s nice
Ateş kesildiğinde ve de sular durulduğunda
– When the fire stops and the water stops
Yoksa hep gülerdi insan, hep kalırdı masum
– Otherwise, he would always laugh, he would always stay innocent
Saygıda bi’ kusur ettiğinde minnetin de değeri yok
– Gratitude has no value when you fail in respect
Kafalarda hesaplar yapılır ve mesafeler konur
– Calculations are made on heads and distances are put
Fakat bu kalp unutmaz, unutamaz ki zaten
– But this heart does not forget, it cannot forget
Her kalp yıkılır ancak yenisi bulunamaz bi’ mesken
– Every heart breaks down, but a new one cannot be found.
Her anım birini özler
– Every moment misses someone
Rüyada yolunu gözlediğim düşünceler
– Thoughts I’ve been watching your way in a dream
Ve benliğimle canlanır tüm hatıralarım
– And all my memories come alive with me
Bitince yalnızım
– I’m alone when it’s over
Gözümü açtığımda kalmışım yanımda ailem
– When I opened my eyes, I stayed with my family
Ve bir de arkadaşlarım
– Me and my friends
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Şimdi boşuna bakma saate, zaman geç oldu
– Now don’t look at the clock in vain, it’s late
Dün annem elimi tutarken bugün 29 da doldu
– Yesterday, when my mother held my hand, today it was filled at 29
Vakit can almaz ancak can yakar
– Time does not take life, but it hurts
Fakat bi’ bekle bak, knock out olursan çok sakat
– But wait, if you knock out, he’s crippled.
Mücadeleyle geçen hayatta son round
– Alive last round of the fight last
Kazanmak herkes ister
– Everybody wants to win
Ne istediğini bilmektir önemlisi
– It is important to know what he wants
Var mı listen, hayallerin, hırsın, cesaretin?
– Do you have a list, dreams, ambition, courage?
Sabır selametimse intikam felaketimdir
– If patience is my peace, revenge is my disaster
Ne mektebimde vardı huzurum ne vardı evde
– I had no peace in my school, no peace at home
Çıkıp bi’ başıma ağlamaktı belki caddelerde
– He was going out and crying on my head, maybe on the streets
Hayallerin kurulduğu ve düşlerin yok olmadığı
– Dreams are built and dreams are not destroyed
Bu gözlerinse dolduğu, zamanın donduğu bir yerdeyim
– And I’m in a place where these eyes are full, time freezes
Düşünceler dumanlı, dağlar aynı, göz de puslu
– The thoughts are Smoky, the mountains are the same, the eye is hazy
Bi’ bakmışım mesafeler uzun ve tozlu
– I looked at the distances long and dusty
Benimse yol yürür gider bi’ seyyah olurum
– And I’ll walk the road and be a traveler
Ne paranın bi’ değeri vardır aslında
– What money is actually worth
Ne de şerefle onurun
– Nor honor with honor
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Ameleydim eskiden, şafak sökerdi her gün işe giderken
– I used to be a worker, it was Dawn on my way to work every day
Cebimde yoktu bir kuruş ve Üsküdar’ım’ın her bi’ yeri yokuş
– I didn’t have a penny in my pocket, and every place of Üsküdar’ım is a hill
Her gün yeni bi’ suç
– A new crime every day
İttiler fakat ben olmadım tuş
– They pushed, but I didn’t.
Kanatlı doğmamış kuş
– Unborn bird with wings
Vakit hiç geçmemişti
– The time had never passed
Ben hep aynı yerde saydım
– I’ve always counted in the same place
Ekmekle vardı kavgam, daha bi’ sertti günler
– I had a fight with bread, it was tougher days
Ve geçmişeydi saygım
– And my respect for the past
Gelecekti kaygım, kelebekti kalbim
– My anxiety was the future, my heart was a butterfly
Akar giderdim, olsa bile bi’ derdim hep gülerdim
– I’d go, even if I did, I’d say I’d always laugh.
Ve ağladığımı görebilen bir annem bir de ben
– And a mother who can see me cry and me
İnceden bi’ perde vardı gözlerimde
– I had a thin curtain in my eyes
Göz görür fakat dilim susardı
– The eye would see, but my tongue would shut up
Ayaklarım, elim, kolum da bağlı
– My feet, my hand, my arm are tied.
Hayat bu dile kolay velakin her bi’ yerine ağrı
– Life is easy to this language velakin every bi instead of pain
Ve kimi zaman düşündüm
– And sometimes I thought
Aslında hiç üşenmedim ben, hep düşündüm
– Actually, I’ve never been cold, I’ve always thought
Hayata karşı dört silahşör hep güler sanmıştım
– I always thought the Four Musketeers were laughing at life
Bu öyle lanet olası toz bi’ pembe ki
– It’s so fucking pink.
Bi’ baktım her şey ciddi, hemen uyandım
– I looked, everything was serious, I immediately woke up
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Gelsin hayat bildiği gibi, gelsin
– Let life come, as it knows, let it come
İşimiz bu, yaşamak
– It’s our job, to live
Unuttum bildiğimi doğarken
– I forgot what I knew when I was born
Umudum ölmeden hatırlamak
– My hope is to remember before I die
Gelsin
– Let him come
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.