Etiket: Ed Sheeran

  • Ed Sheeran – Save Myself İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Save Myself İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    I gave all my oxygen to people that could breathe– Tüm oksijenimi nefes alabilen insanlara verdimI gave away my money and now we don’t even speak– Paramı verdim ve şimdi konuşmuyoruz bile.I drove miles and miles, but would you do the same for me?– Kilometrelerce sürdüm, ama sen de benim için aynısını yapar mısın?Oh, honestly?–…

  • Ed Sheeran – Kiss Me İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Kiss Me İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Settle down with me– Benimle sakin olCover me up– Beni koruCuddle me in– Sarıl bana Lie down with me, yeah– Benimle uzan, EvetAnd hold me in your arms– Ve beni kollarında tut And your heart’s against my chest– Ve kalbin göğsüme dayanıyorYour lips pressed to my neck– Dudakların boynuma bastırıldıI’m falling for your eyes– Gözlerine…

  • Ed Sheeran & Justin Bieber – I Don’t Care İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran & Justin Bieber – I Don’t Care İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    I’m at a party I don’t wanna be at– Olmak istemediğim bir partideyim.And I don’t ever wear a suit and tie, yeah– Ve ben hiç takım elbise ve kravat giymem, EvetWondering if I could sneak out the back– Arkadan gizlice kaçabilir miyim diye merak ediyorumNobody’s even looking me in my eyes– Kimse gözlerimin içine bakmıyor…

  • Ed Sheeran – I See Fire İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – I See Fire İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Oh, misty eye of the mountain below– Oh, aşağıdaki dağın puslu gözüKeep careful watch of my brothers’ souls– Kardeşlerimin ruhlarına dikkat et.And should the sky be filled with fire and smoke– Ve gökyüzü ateş ve dumanla doldurulmalı mıKeep watching over Durin’s sons– Durin’in oğullarını izlemeye devam et If this is to end in fire– Eğer…

  • Ed Sheeran – Dive İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Dive İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Oh, maybe I came on too strong– Oh, belki de çok güçlüydümMaybe I waited too long– Belki çok bekledimMaybe I played my cards wrong– Belki kartlarımı yanlış oynamışımdır.Oh, just a little bit wrong– Oh, sadece biraz yanlışBaby I apologize for it– Bebeğim bunun için özür dilerim I could fall or I could fly– Düşebilirim ya…

  • Ed Sheeran – Lego House İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Lego House İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    I’m gonna pick up the pieces– Parçaları toplayacağım.And build a Lego house– Ve bir Lego evi inşa etIf things go wrong, we can knock it down– Bir şeyler ters giderse, onu yıkabiliriz My three words have two meanings– Üç kelimemin iki anlamı varBut there’s one thing on my mind– Ama aklımda bir şey varIt’s all…

  • Ed Sheeran – Sing İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Sing İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    It’s late in the evening– Akşam geçGlass on the side– Yan tarafta camI’ve been sat with you– Seninle oturdum.For most of the night– Gecenin çoğu içinIgnoring everybody here– Buradaki herkesi görmezden gelmekWe wish they would disappear– Keşke ortadan kaybolsalar.So maybe we could get down now– Belki şimdi inebiliriz. I don’t wanna know– Bilmek istemiyorumIf you’re…

  • Eminem Feat. Ed Sheeran – River İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Eminem Feat. Ed Sheeran – River İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    I’ve been a liar, been a thief– Yalancıydım, hırsızdım.Been a lover, been a cheat– Bir aşıktım, bir dolandırıcıydımAll my sins need holy water, feel it washing over me– Tüm günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, üzerimde yıkadığını hissetWell, little one, I don’t want to admit to something– Ufaklık, bir şeyi itiraf etmek istemiyorum.If all it’s gonna…

  • Ed Sheeran – Happier İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – Happier İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Walking down 29th and park– 29. aşağı yürüyüş ve parkI saw you in another’s arms– Seni bir başkasının kollarında gördüm.Only a month we’ve been apart– Sadece bir aydır ayrıyız.You look happier– Mutlu görünüyorsun Saw you walk inside a bar– Bir barın içinde yürüdüğünü gördümHe said something to make you laugh– Seni güldürecek bir şey söyledi.I…