Video Klip
Şarkı Sözleri
Oh, they say people come, say people go
– İnsanlar gelir derler, insanlar gider derler
This particular diamond was extra special
– Bu özel elmas ekstra özeldi
And though you might be gone, and the world may not know
– Ve sen gitmiş olabilirsin ve dünya bilmiyor olabilir
Still I see you celestial
– Hala seni görüyorum göksel
Like a lion you ran, a goddess you rolled
– Koştuğun bir aslan gibi, yuvarladığın bir tanrıça gibi
Like an eagle you circled in perfect purple
– Mükemmel morla daire içine aldığın bir kartal gibi
So how come things move on? How come cars don’t slow?
– Peki işler nasıl ilerliyor? Arabalar nasıl yavaşlamaz?
When it feels like the end of my world
– Dünyamın sonu gibi hissettiğinde
When I should but I can’t let you go
– Ne zaman yapmalıyım ama gitmene izin veremem
But when I’m cold, cold
– Ama üşüdüğümde, üşüyorum
Yeah, when I’m cold, cold
– Evet, üşüdüğümde, üşüyorum
There’s a light that you give me when I’m in shadow
– Gölgedeyken bana verdiğin bir ışık var
There’s a feelin’ within me, everglow
– İçimde bir his var, everglow
Like brothers in blood, sisters who ride
– Kan kardeşler gibi, binen kız kardeşler gibi
And we swore on that night we’d be friends ’til we die
– Ve o gece ölene kadar arkadaş olacağımıza yemin ettik
But the changin’ of winds and the way waters flow
– Ama rüzgarların değişmesi ve suların akması
Life is short as the fallin’ of snow
– Hayat kar yağışı kadar kısa
And now I’m gonna miss you, I know
– Ve şimdi seni özleyeceğim, biliyorum
But when I’m cold, cold
– Ama üşüdüğümde, üşüyorum
In water rolled, salt
– Suda yuvarlandı, tuz
And I know that you’re with me and the way you will show
– Ve biliyorum ki sen benimlesin ve göstereceğin yol
And you’re with me wherever I go
– Ve nereye gidersem gideyim sen benimlesin
And you give me this feelin’, this everglow
– Ve sen bana bu hissi veriyorsun, bu parıltı
Oh, what I wouldn’t give for just a moment to hold
– Oh, sadece bir dakikalığına tutmam için ne vermezdim
Yeah, I live for this feelin’, this everglow
– Evet, bu his için yaşıyorum, bu parıltı için
So if you love someone, you should let them know
– Yani birini seviyorsan, ona haber vermelisin
Oh, the light that you left me will everglow
– Oh, bana bıraktığın ışık parlayacak
