Drake – RAINING IN HOUSTON İngilizce Şarkı Sözleri & Türkçe Çevirisi

Video Klip

Şarkı Sözleri

Alright, man
– Tamam dostum.
This what we gon’ do
– Yapacağımız şey bu.
If you got love, H-town, put your deuces up, put your H’s up one time to my brother, DJ Screw
– Eğer aşkın varsa, H-town, ikililerinizi kaldırın, H’lerinizi bir kez kardeşime koyun, DJ Screw
Ayy
– Ayy
Put your H’s up now
– H’lerinizi şimdi kaldırın

Woah, woah, woah, woah, woah, yeah
– Vay, vay, vay, vay, vay, evet
Can I get a woah, woah, oh, woah, woah? Yeah
– Woah, woah, oh, woah, woah alabilir miyim? Evet

Friday night, I’m out with the guys
– Cuma gecesi adamlarla dışarıdayım.
You already called me five times
– Beni zaten beş kez aradın.
Drinks are flowing, catching my vibe
– İçecekler akıyor, titreşimi yakalıyor
Blue bubbles are blowing up my line
– Mavi baloncuklar çizgimi patlatıyor
You got friends too, no one told you stay inside, go live your life
– Senin de arkadaşların var, kimse sana içeride kalmanı söylemedi, git hayatını yaşa
Your life
– Senin hayatın
Textin’ me, “Don’t bother comin’ home,” as if the crib ain’t mine
– Bana mesaj at, “Eve gelme zahmetine girme,” sanki beşik benim değilmiş gibi
What’s on your mind? (Your mind) Your mind
– Aklında ne var? (Aklın) Aklın
Wait on you to sober up the next day ’cause that’s when you realize, talkin’ on some, oh, damn, I am trippin’
– Ertesi gün ayılmanı bekle çünkü işte o zaman anlıyorsun ki, bazılarından bahsediyorsun, oh, kahretsin, takılıyorum
Vaping while you’re typin’ on a mission
– Bir göreve yazarken vaping yapmak
Maya Angelou, ’07, shots of ’42, your words are cuttin’ deep, your words are hittin’ different
– Maya Angelou, ’07, ’42 çekimleri, sözlerin derin kesiliyor, sözlerin farklı
All you gotta do is (All you gotta do)
– Tek yapman gereken (Tek yapman gereken)
All you gotta do is (All you gotta do)
– Tek yapman gereken (Tek yapman gereken)
Hop on 85, drive right past A&M (Past A&M)
– 85'e atla, A'M'yi geç (A&M'yi geç)
It’s rainin’ in Houston, we’re not arguing again
– Houston’da yağmur yağıyor, bir daha tartışmayacağız
All this time you’ve been around me
– Bunca zamandır etrafımdaydın.
You don’t spend a penny ’round me
– Bana bir kuruş bile harcamıyorsun.
Friends are extra friendly ’round me
– Arkadaşlar ekstra arkadaş canlısı ‘etrafımda

If you love me, can I get a woah, woah, woah, woah, woah? (Woah) Yeah
– Beni seviyorsan, woah, woah, woah, woah, woah alabilir miyim? (Woah) Evet
Can I get a woah, woah, woah, woah? Yeah
– Bir yuh, yuh, yuh, yuh alabilir miyim? Evet


Ayy, hop on 85, way past A&M
– 85'e atla, A'M'yi geç.
Straight into Houston, we’re not arguing again
– Houston’a doğru, bir daha tartışmayacağız
Hop on 85, way past A&M
– 85'e atla, A'M'yi geç
Girl, you know the way and we’re not arguing again
– Kızım, yolu biliyorsun ve bir daha tartışmayacağız.
It’s raining in Houston, my love
– Houston’da yağmur yağıyor aşkım
The streets are empty, mood is already fucked up
– Sokaklar boş, ruh hali zaten berbat
So why make it worse if you could pull up?
– Yukarı çekebiliyorsan neden durumu daha da kötüleştiriyorsun?
I know you like it toxic, you’re used to it, love
– Zehirli olduğunu sevdiğini biliyorum, buna alışkınsın aşkım
Rather spend my energy boosting you up
– Enerjimi seni güçlendirmek için harcamayı tercih ederim.
Gassing you up, these American guys
– Seni gaza getiriyorum, bu Amerikalı adamlar
Are something different, they just talk looser than us
– Farklı bir şey mi, sadece bizden daha gevşek konuşuyorlar
You say I talk proper, it suits me, my love
– Düzgün konuştuğumu söylüyorsun, bana yakışıyor aşkım
All these tables, booths, you want hookah, my love
– Bütün bu masalar, kabinler, nargile istiyorsun aşkım
I’m pulling strings, shit could get acoustic, my love
– İpleri çekiyorum, bok akustik olabilir, aşkım
Corner booth and pineapple juice in your cup
– Bardağınızda köşe kabin ve ananas suyu
Blicky on us these days, it’s a glue stick, my love
– Bu günlerde üzerimizde Blicky, bu bir tutkal çubuğu, aşkım
I know you always say it’s just music, my love
– Her zaman bunun sadece müzik olduğunu söylediğini biliyorum aşkım
But these guys would die to see me losing, my love
– Ama bu adamlar kaybettiğimi görmek için ölürlerdi aşkım
The hate from this year alone is confusing, my love
– Sadece bu yılın nefreti kafa karıştırıcı, aşkım
I can’t see things getting much smoother, my love
– İşlerin daha pürüzsüz hale geldiğini göremiyorum aşkım


Drake

Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler: