Video Klip
Şarkı Sözleri
Dejé mi corazón en un pub en Hampstead
– Kalbimi Hampstead’de bir barda bıraktım
Y perdí la cabeza, pero de buena manera
– Ve aklımı kaybettim, ama iyi bir şekilde
Tiré mi reputación, pero nos ahorré más dolor
– İtibarımı çöpe attım ama bizi daha fazla acıdan kurtardım
Sí, sé que suena jodido y tienes razón
– Evet Kulağa berbat geldiğini biliyorum ve haklısın
Pero, sinceramente, sigues equivocado en todo
– Ama dürüst olmak gerekirse, her konuda hala yanılıyorsun
Tan lejos, ni siquiera tienes asiento en la mesa
– O kadar uzakta, masada bir koltuğun bile yok
Pero encuentro algo tierno en tu comportamiento tan peculiar
– Ama davranışlarında çok tuhaf bir şey buluyorum.
Porque creo que ser tan tonto debe ser lindo
– Çünkü bence bu kadar aptal olmak sevimli olmalı
Lo creo, lo creo, lo creo, lo creo
– İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum
¿Qué te hace pensar que siquiera estás invitado?
– Davet edildiğini nereden çıkardın?
Las puertas están cerradas con las luces apagadas y, aun así
– Kapılar ışıklar kapalıyken kilitlendi ve yine de
No hay nadie en casa, sigues afuera
– Evde kimse yok, hala dışarıdasın
Me pregunto por qué
– Nedenini merak ediyorum
¿Qué tiene de malo un poco de veneno? Dime
– Biraz zehrin nesi var? Söyle bana
Prefiero sentirlo todo que no sentir nada, siempre
– Hiçbir şey hissetmemektense her şeyi hissetmeyi tercih ederim, her zaman
Uh-uh, témenme, extraño
– Uh-uh, korkun benden, yabancı
Un poco de azúcar, peligro
– Biraz şeker, tehlike
Prefiero ser vista y estar viva que morir bajo tu punto de vista
– Senin bakış açından ölmektense görülmeyi ve hayatta olmayı tercih ederim
Lo creo, lo creo, lo creo, lo creo
– İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum
No recuerdo mucho del año pasado
– Geçen yıl hakkında pek bir şey hatırlamıyorum.
Pero sabía quién era cuando llegué aquí
– Ama buraya geldiğimde kim olduğumu biliyordum.
Porque sigo siendo la misma, solo que completamente diferente
– Çünkü ben hala aynıyım, sadece tamamen farklıyım
Y mi amante es solo unas líneas en unas canciones
– Ve sevgilim birkaç şarkıda sadece birkaç satır
(Mhm, mhm, mhm, mhm)
– (Mhm, mhm, mhm, mhm)
Crees que has leído el libro que aún estoy escribiendo
– Hala yazdığım kitabı okuduğunu mu sanıyorsun?
No puedo imaginar querer tanto tener la razón
– Bu kadar haklı olmak istemeyi hayal bile edemiyorum
Supongo que estaré en tu mente para siempre
– Sanırım sonsuza dek aklında olacağım
Me pregunto por qué
– Nedenini merak ediyorum
¿Qué tiene de malo un poco de veneno? Dime (Dime)
– Biraz zehrin nesi var? Söyle bana (söyle bana)
Prefiero sentirlo todo que no sentir nada, siempre (Siempre, siempre)
– Hiçbir şey hissetmektense her şeyi hissetmeyi tercih ederim, her zaman (Her zaman, her zaman)
Uh-uh, témenme, extraño (Extraño)
– Uh-uh, korkun benden, yabancı (Yabancı)
Un poco de azúcar (Azúcar), peligro (Peligro)
– Biraz şeker (Şeker), tehlike (Tehlike)
Prefiero ser vista y estar viva que morir bajo tu punto de vista
– Senin bakış açından ölmektense görülmeyi ve hayatta olmayı tercih ederim
Prefiero nadar contigo que ahogarme en una habitación llena de gente
– İnsanlarla dolu bir odada boğulmaktansa seninle yüzmeyi tercih ederim.
Lo creo, lo creo, lo creo, lo creo
– İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum, inanıyorum
