Video Klip
Şarkı Sözleri
Fable and truth
– Masal ve gerçek
Direct me to someone who gives me the juice and new rules
– Bana suyu ve yeni kuralları veren birine yönlendir
Someone to tell me we’re not born to be mules in this
– Bu işte katır olmak için doğmadığımızı söyleyecek biri
Everything, it contradicts
– Her şey, çelişiyor
Hedges of prayer
– Dua çitleri
‘Cause you believe, doesn’t mean that it’s there, it’s so rare
– Çünkü inanıyorsun, orada olduğu anlamına gelmez, çok nadirdir
It’s so rare that somebody’d look out for you (Look out for you, look out for you)
– Birinin sana göz kulak olması o kadar nadirdir ki (Sana göz kulak ol, sana göz kulak ol)
Thoughts and prayers was all they’d do (All they’d do, they’d do, they’d do, they’d do)
– Düşünceler ve dualar tek yapacaklarıydı (Tek yapacakları, yapacakları, yapacakları, yapacaklarıydı)
When I lifted her urn
– Vazosunu kaldırdığımda
Divinity says, “Destiny can’t be earned or returned”
– Tanrısallık der ki, “Kader kazanılamaz ya da iade edilemez.”
I feel when I question my skin starts to burn
– Sorguladığımda tenimin yanmaya başladığını hissediyorum
Why does my skin start to burn?
– Cildim neden yanmaya başlıyor?
Ah-ah, capital loss
– Ah-ah, sermaye kaybı
Love was the law and religion was taught, I’m not bought
– Aşk yasaydı ve din öğretildi, satın alınmadım
Feel when we argue our skin starts to rot
– Tartıştığımızda cildimizin çürümeye başladığını hissedin
Our skin starts to rot
– Cildimiz çürümeye başlar
Oh (Hi, um, hi, these are my two sisters)
– Oh (Merhaba, bunlar benim iki kız kardeşim)
(This is going on YouTube so don’t embarrass me)
– (Bu YouTube’a gidiyor, bu yüzden beni utandırma)
(Okay, let me show them my real face)
– (Tamam, onlara gerçek yüzümü göstereyim)
Oh (You can sing any song you want)
– Oh (İstediğin şarkıyı söyleyebilirsin)
(Give me the camera, give me the camera, give me the camera)
– (Kamerayı bana ver, kamerayı bana ver, kamerayı bana ver)
(You start singing, Mama, you start singing, Mama)
– (Şarkı söylemeye başlarsın, Anne, şarkı söylemeye başlarsın, anne)
(Ah, okay)
– (Ah, tamam)
(Sing a song, okay)
– (Bir şarkı söyle, tamam)
So share me your plan
– Bu yüzden bana planını paylaş
If I implore you, could I be your lamb? Understand
– Sana yalvarırsam kuzun olabilir miyim? Anlamak
I look for the truth in the back of your hand, and I
– Gerçeği avucunun içinde arıyorum ve ben
Look into the open sky
– Açık gökyüzüne bak
Stars blink like my sister’s eyes (Hey, princess, it’s Celi, I’m just calling you to wish you luck on your performance at the café)
– Yıldızlar kız kardeşimin gözleri gibi yanıp sönüyor (Hey, prenses, ben Celi, seni sadece kafedeki performansında şans dilemek için arıyorum)
Stars blink like my sister’s eyes (Um, I love you, you’re gonna kill it, bye, baby)
– Yıldızlar kız kardeşimin gözleri gibi yanıp sönüyor (Seni seviyorum, öldüreceksin, güle güle bebeğim)
Stars blink like her eyes
– Yıldızlar onun gözleri gibi yanıp sönüyor
Like her eyes
– Gözleri gibi
I dream of eternal life
– Sonsuz yaşamı hayal ediyorum
I dream of eternal life
– Sonsuz yaşamı hayal ediyorum