Video Klip
Şarkı Sözleri
For twenty years, I’ve suffered every punishment and pain
– Yirmi yıldır her türlü cezayı ve acıyı çektim
From the wrath of gods and monsters to the screams of comrades slain
– Tanrıların ve canavarların gazabından öldürülen yoldaşların çığlıklarına
I come back and find my palace desecrated, sacked like Troy
– Geri dönüp sarayıma saygısızlık edildiğini, Troya gibi yağmalandığını görüyorum.
Worst of all, I hear you dare to touch my wife and hurt my boy
– En kötüsü, karıma dokunmaya ve oğluma zarar vermeye cüret ettiğini duydum.
I have had enough
– Yeterince içtim.
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Odysseus, Ody—
– Odysseus, Ody—
In the heat of battle, at the edge of the unknown
– Savaşın sıcağında, bilinmeyenin kenarında
Somewhere in the shadows lurks an agile, deadly foe
– Gölgelerde bir yerde çevik, ölümcül bir düşman gizleniyor
We have the advantage, we’ve the numbers and the might
– Avantajımız var, sayılarımız ve gücümüz var
No
– Hayır
You don’t understand it, this man plans for every fight
– Anlamıyorsun, bu adam her dövüş için planlar yapıyor
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Where is he? Where is he?
– Nerede o? Nerede o?
Keep your head down, he’s aimin’ for the torches
– Başını eğ, meşaleleri hedef alıyor.
Our weapons, they’re missing!
– Silahlarımız kayıp!
He’s using the darkness to hide his approaches
– Yaklaşımlarını gizlemek için karanlığı kullanıyor.
We’re empty handed, up against an archer
– Bir okçuya karşı elimiz boş.
Our only chance is to strike him in the darkness
– Tek şansımız onu karanlıkta vurmak.
We know these halls, the odds can be tilted
– Bu salonları biliyoruz, olasılıklar eğilebilir
You don’t think I know my own palace? I built it
– Kendi sarayımı bilmediğimi mi sanıyorsun? Onu ben yaptım.
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Old king, our leader is dead
– Yaşlı kral, liderimiz öldü.
You’ve destroyed the serpent’s head
– Yılanın kafasını yok ettin.
Now the rest of us are no longer a threat
– Artık geri kalanımız artık bir tehdit değil
Old king, forgive us instead
– Yaşlı kral, onun yerine bizi affet
So that no more blood is shed
– Böylece daha fazla kan dökülmez
Let’s have open arms instead
– Onun yerine açık kollara sahip olalım
No
– Hayır
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Odysseus, Odysseus
– Odysseus, Odysseus
Damn, he’s more cunning than I assumed
– Kahretsin, tahmin ettiğimden daha kurnaz.
While we were busy plotting
– Biz plan yapmakla meşgulken
He hid our weapons inside this room
– Silahlarımızı bu odaya sakladı.
I find it hard to believe that the sharpest of kings
– Kralların en keskininin olduğuna inanmakta zorlanıyorum.
Left his armory unlocked
– Cephaneliğini açık bırakmış.
So what?
– Ne olmuş?
Now that we have armed ourselves
– Artık kendimizi silahlandırdığımıza göre
Let’s make the bastard rot
– Piçi çürütelim.
Behind you!
– Arkanda!
Throw down those weapons
– Silahları atın.
And I ensure you’ll be spared
– Ve seni bağışlayacağımdan emin olacağım
After seeing what the king will do to us
– Kralın bize ne yapacağını gördükten sonra
We wouldn’t dare
– Buna cesaret edemeyiz.
I don’t wanna hurt you
– Seni incitmek istemiyorum
But trust me, I’ve come prepared
– Ama inan bana, hazırlıklı geldim
Ha! Your very presence has doomed the king, young prince
– Ha! Varlığınız kralı mahvetti, genç prens
We don’t fight fair
– Adil savaşmıyoruz
Stop
– Durmak
Brothers, we got company and he’s made a grave mistake
– Kardeşlerim, misafirimiz var ve çok büyük bir hata yaptı.
Left the weapons room unlocked, and now they’re ours to take
– Silah odasını açık bıraktılar ve şimdi onlar bizim.
Brothers, come and arm yourselves, there’s a chance for us to win
– Kardeşlerim, gelin silahlanın, kazanmamız için bir şans var.
We can still defeat the king if we all attack the prince
– Hepimiz prense saldırırsak kralı yenebiliriz.
Where is he? Where is he?
– Nerede o? Nerede o?
Capture him, he’s our greatest chance
– Yakala onu, o bizim en büyük şansımız
Get off me, get off me
– Çekil üstümden, çekil üstümden
Fight ’til the prince can barely stand
– Prens zar zor dayanana kadar savaşın
Hold him down, hold him down
– Tut onu, tut onu
Make the king obey our command
– Kralın emrimize itaat etmesini sağla.
Hold him down, hold him down
– Tut onu, tut onu
‘Cause if he won’t, I’ll break the kid’s hands
– Çünkü yapmazsa, çocuğun ellerini kıracağım.
Got him
– Yakaladım.
Me-mer—
– Ben-mer—
Mercy? Mercy?
– Merhamet mi? Merhamet mi?
My mercy has long since drowned
– Merhametim çoktan boğuldu
It died to bring me home
– Beni eve getirmek için öldü
And as long as you’re around
– Ve etrafta olduğun sürece
My family’s fate is left unknown
– Ailemin kaderi bilinmiyor
You plotted to kill my son
– Oğlumu öldürmek için komplo kurdun.
You planned to rape my wife
– Karıma tecavüz etmeyi planladın.
All of you are going to die
– Hepiniz öleceksiniz.
Odysseus
– Odysseus’un
You’ve filled my heart with hate
– Kalbimi nefretle doldurdun
All of you, who have done me wrong
– Beni yanlış yapan hepiniz
This will be your fate!
– Bu senin kaderin olacak!
Odysseus
– Odysseus’un
Odysseus
– Odysseus’un