Video Klip
Şarkı Sözleri
I’m limited
– Sınırlıyım
Just look at me
– Sadece bana bak
I’m limited
– Sınırlıyım
And just look at you, you can do all I couldn’t do
– Ve sadece kendine bak, benim yapamadığım her şeyi yapabilirsin
Glinda
– Glinda
So now it’s up to you
– Yani şimdi her şey sana bağlı
For both of us
– İkimiz için
Now it’s up to you
– Şimdi her şey sana bağlı
I’ve heard it said
– Söylendiğini duydum.
That people come into our lives
– İnsanların hayatımıza girmesi
For a reason
– Bir sebepten dolayı
Bringing something we must learn
– Öğrenmemiz gereken bir şeyi getirmek
And we are led
– Ve biz yönetiliyoruz
To those who help us most to grow
– Büyümemize en çok yardım edenlere
If we let them
– Eğer izin verirsek
And we help them in return
– Karşılığında onlara yardım ederiz.
Well, I don’t know if I believe that’s true
– Bunun doğru olduğuna inanıyor muyum bilmiyorum.
But I know I’m who I am today
– Ama bugün olduğum kişi olduğumu biliyorum
Because I knew you
– Çünkü seni tanıyordum
Like a comet pulled from orbit
– Yörüngeden çekilmiş bir kuyruklu yıldız gibi
As it passes a sun
– Bir güneş geçerken
Like a stream that meets a boulder
– Bir kayayla buluşan bir dere gibi
Halfway through the wood
– Ormanın ortasında
Who can say if I’ve been changed for the better?
– Daha iyisi için değiştirilip değiştirilmediğimi kim söyleyebilir?
But because I knew you
– Ama seni tanıdığım için
I have been changed for good
– Sonsuza dek değiştim
It well may be
– İyi olabilir
That we will never meet again
– Bir daha asla karşılaşmayacağımızı
In this lifetime
– Bu hayatta
So let me say before we part
– O yüzden ayrılmadan önce söyleyeyim
So much of me
– Benden çok
Is made of what I learned from you
– Senden öğrendiklerimden yapılmıştır
You’ll be with me
– Benimle olacaksın
Like a handprint on my heart
– Kalbimdeki bir el izi gibi
And now whatever way our stories end
– Ve şimdi hikayelerimiz nasıl biterse bitsin
I know you have re-written mine
– Benimkini yeniden yazdığını biliyorum.
By being my friend
– Arkadaşım olarak
Like a ship blown from its mooring
– Demirlemesinden savrulan bir gemi gibi
By a wind off the sea
– Denizden bir rüzgarla
Like a seed dropped by a skybird
– Bir gök kuşunun düşürdüğü bir tohum gibi
In a distant wood
– Uzak bir ormanda
Who can say if I’ve been changed for the better?
– Daha iyisi için değiştirilip değiştirilmediğimi kim söyleyebilir?
But because I knew you
– Ama seni tanıdığım için
Because I knew you
– Çünkü seni tanıyordum
I have been changed for good
– Sonsuza dek değiştim
And just to clear the air, I ask forgiveness
– Ve sadece havayı temizlemek için af diliyorum
For the things I’ve done you blame me for
– Yaptığım şeyler için beni suçluyorsun
But then, I guess we know there’s blame to share
– Ama sonra, sanırım paylaşmanın suçu olduğunu biliyoruz
And none of it seems to matter anymore
– Ve artık hiçbirinin önemi yok gibi görünüyor
Like a comet pulled from orbit (Like a ship blown from its mooring)
– Yörüngeden çekilen bir kuyruklu yıldız gibi (Demirlemesinden üflenen bir gemi gibi)
As it passes a sun (By a wind off the sea)
– Güneşi geçerken (Denizden bir rüzgarla)
Like a stream that meets a boulder (Like a seed dropped by a bird)
– Bir kayayla buluşan bir dere gibi (Bir kuşun düşürdüğü bir tohum gibi)
Halfway through the wood (In the wood
– Ahşabın yarısında (Ahşabın içinde
Who can say if I’ve been changed for the better?
– Daha iyisi için değiştirilip değiştirilmediğimi kim söyleyebilir?
I do believe I have been changed for the better
– Daha iyisi için değiştirildiğime inanıyorum
And because I knew you
– Ve seni tanıdığım için
Because I knew you
– Çünkü seni tanıyordum
Because I knew you
– Çünkü seni tanıyordum
I have been changed
– Ben değiştim
For good
– Sonsuza dek