Video Klip
Şarkı Sözleri
The clock is tickin’ lately
– Zaman geçiyor son zamanlarda
Guess that means I’m doin’ somethin’ right
– Sanırım bu doğru bir şey yaptığım anlamına geliyor.
Been here a long time, baby
– Uzun zamandır buradayım bebeğim
But gosh, I hope I make it through the night
– Ama tanrım, umarım geceyi atlatırım.
It’s fleetin’ like my battery life
– Pil ömrüm gibi uçuyor
Hard to hold on to like every guy
– Her erkekten hoşlanmaya devam etmek zor
When you’re hot, it’s just a matter of time
– Ateşli olduğunda, bu sadece bir zaman meselesi
But I can do a lot with fifteen minutes
– Ama on beş dakika ile çok şey yapabilirim
Lot of pretty boys, lot of funny business
– Bir sürü güzel çocuk, bir sürü komik iş
Take a couple bucks, turn ’em into millions
– Birkaç dolar al, milyonlara dönüştür.
You, you, you know I
– Sen, sen, biliyorsun ben
I can do a lot with fifteen minutes
– On beş dakika ile çok şey yapabilirim
Only gonna take two to make you finish
– Bitirmen için sadece iki tane gerekecek.
Piss some people off, show ’em what they’re missin’
– Bazı insanları kızdırın, onlara neyi kaçırdıklarını gösterin.
You, you, you know I can
– Sen, sen, yapabileceğimi biliyorsun.
Where did all these parties come from?
– Bütün bu partiler nereden geldi?
When did all you bitches get so nice?
– Siz sürtükler ne zaman bu kadar kibar oldunuz?
Runnin’ out of the woodwork
– Ağaç işlerinden kaçıyorum.
And hopin’ there’s no brain between my eyes (My, my)
– Ve umarım gözlerimin arasında beyin yoktur (Benim, benim)
Well, it’s fleetin’ like we’re all gonna die (All gonna die)
– Şey, sanki hepimiz ölecekmişiz gibi uçuyor (Hepsi ölecek)
Hard to hold like conversations when high (Conversations when high)
– Yüksekteyken konuşmalar gibi tutmak zor (Yüksekteyken konuşmalar)
When you’re hot, they’re gonna eat you alive (Alive, alive, alive)
– Sıcakken seni canlı canlı yiyecekler (Canlı, canlı, canlı)
Oh
– Ey
But I can do a lot with fifteen minutes (I can)
– Ama on beş dakika ile çok şey yapabilirim (yapabilirim)
Lot of pretty boys, lot of funny business (Tell me I’m wrong)
– Bir sürü güzel çocuk, bir sürü komik iş (Yanıldığımı söyle)
Take a couple bucks, turn ’em into millions
– Birkaç dolar al, milyonlara dönüştür.
You, you, you know I
– Sen, sen, biliyorsun ben
I can do a lot with fifteen minutes (Sure can)
– On beş dakika ile çok şey yapabilirim (Elbette yapabilirim)
Only gonna take two to make you finish (Finish, no)
– Bitirmen için sadece iki tane gerekecek (Bitir, hayır)
Piss some people off, show ’em what they’re missin’ (Ooh, you)
– Bazı insanları kızdırın, onlara neyi özlediklerini gösterin (Ooh, sen)
You, you, you know I can
– Sen, sen, yapabileceğimi biliyorsun.
(Ah)
– (Ah)
You know I (Ah)
– Biliyorsun ben (Ah)
You know I (Ah)
– Biliyorsun ben (Ah)
When my time’s up, baby (Na-na-na)
– Zamanım dolduğunda bebeğim (Na-na-na)
I’ll leak some pictures maybe
– Belki birkaç resim sızdırırım.
Say somethin’ batshit crazy
– Saçma sapan bir şey söyle
I’ll do it, don’t you make me
– Yapacağım, beni zorlama
When my time’s up, baby (When my time’s up, baby)
– Zamanım dolduğunda bebeğim (Zamanım dolduğunda bebeğim)
I’ll leak some pictures maybe (Ah)
– Belki bazı resimleri sızdırırım (Ah)
Say somethin’ batshit crazy (Ah)
– Saçma sapan bir şey söyle (Ah)
I’ll do it, don’t you make me, yeah, oh (Ah)
– Yapacağım, beni zorlama, evet, oh (Ah)
Uh-uh, uh-uh, uh (Ah)
– Uh-uh, uh-uh, uh (Ah)
Uh, I’ll do it (Ah)
– Ah, yapacağım (Ah)
Oh, I’ll do it
– Oh, yapacağım
Oh, I’ll do it, babe
– Oh, yapacağım bebeğim
