Video Klip
Şarkı Sözleri
Sick Luke, Sick Luke
– Hasta Luke, Hasta Luke
Non sai quante cose ho visto nel mio passato
– Geçmişimde kaç şey gördüğümü bilmiyorsun
Non sai quante notti ho urlato, quanto ho ululato
– Kaç gece çığlık attığımı, ne kadar uluduğumu bilmiyorsun
‘Sta vita pazza picchia, piglia a pugni nel costato
– ‘Bu çılgın hayat atıyor, yandan yumruklar atıyor
Pure stanotte sputo pathos, sto senza fiato
– Bu gece bile pathos tükürüyorum, nefesim kesiliyor
Quante giornate appresso al niente come fossi morto
– Öldüğüm gibi hiçbir şeyden kaç gün sonra
Falsa gente, falso ambiente, ma ho tagliato corto
– Yanlış insanlar, yanlış çevre, ama kısa kestim
Sono rinato e non mi frega un cazzo del mercato
– Yeniden doğdum ve pazar umrumda değil
Ricercato per quello che scrivo e pure dallo Stato
– Yazdıklarım için ve ayrıca Devlet tarafından aranıyor
Ma parla ancora, sto lontano dalle chiacchiere
– Ama yine de konuş, küçük konuşmalardan uzak duruyorum
Due spari in testa, io ti suono come nacchere
– Kafamdan iki atış, kastanyet gibi konuşuyorum
Puoi scorrazzare in strada, fare il quaquaraquà
– Sokakta koşabilir, quaquaraqua’yı yapabilirsin
Però c’avrai sempre IZI che ti aspetta da battere
– Ama seni yenmek için her zaman İZİ bekliyor olacak
Non sto mai in quiete, sto in sbattimento
– Asla sessiz değilim, kanat çırpıyorum
Tra diavoli in carne ed ossa e questi angeli di cemento
– Et ve kan şeytanları ile bu somut melekler arasında
E devo scegliere, le porte chiuderanno, devo scegliere
– Ve seçmek zorundayım, kapılar kapanacak, seçmek zorundayım
Pregate per me, sono senza tempo, IZI
– Benim için dua et, zamansızım, İZİ
Se mi ritrovo qua
– Eğer kendimi burada bulursam
È solo perché
– Sadece çünkü
Sono senza tempo
– Onlar zamansız
Se (Se) mi ritrovo qua (Mi ritrovo qua)
– Eğer (Eğer) kendimi burada bulursam (kendimi burada bulurum)
È solo perché (È solo perché)
– Sadece çünkü (Sadece çünkü)
Sono senza tempo (Sono senza tempo)
– Ben zamansızım (Zamansızım)
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
Na-na-na-na-na
– Na-na-na-na
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
Io sono pazzo perché continuo a cercare qualcosa
– Deliyim çünkü sürekli bir şey arıyorum
Ma è appassita la rosa, fisso la nebulosa
– Ama gül soldu, bulutsuya bakıyorum
Sono il cielo, non la cella in cui mi avete rinchiuso
– Ben cennetim, beni kilitlediğin hücre değil
Io queste barre le chiudo, non lo fa più nessuno
– Bu parmaklıkları kapatıyorum, artık kimse yapmıyor
Io sono stanco di provare a fare bene se vi arriva male
– Eğer kötüye gidersen iyi şeyler yapmaya çalışmaktan bıktım.
Di sorridere alle cene in famiglia a Natale
– Noel’de aile yemeklerinde gülümsemek
Non cerco alcuno scontro, vi vorrei comunicare
– Herhangi bir çatışma aramıyorum, sizinle iletişim kurmak istiyorum
Non sono io lo stronzo, allora lasciatemi stare
– Ben pislik değilim, o yüzden beni rahat bırak
Per quanto tempo ho perso, voi mi dovreste pagare
– Ne kadar kaybettiğim için bana ödeme yapmalısın.
Perché servivo all’universo ed alle mie bandane
– Çünkü evrene ve bandanalarıma hizmet ettim
Non c’entra Sony o Universal, sono universale
– Bu evrensel değil, ben evrenselim
Solo che la para imperversa e non mi lascia fare
– Sadece para öfkelenir ve bunu yapmama izin vermez
Se (Se) mi ritrovo qua (Mi ritrovo qua)
– Eğer (Eğer) kendimi burada bulursam (kendimi burada bulurum)
È solo perché (È solo perché)
– Sadece çünkü (Sadece çünkü)
Sono senza tempo (Sono senza tempo, no, no)
– Zamansızım (Zamansızım, hayır, hayır)
Se (Se) mi ritrovo qua (Mi ritrovo qua)
– Eğer (Eğer) kendimi burada bulursam (kendimi burada bulurum)
È solo perché (È solo perché)
– Sadece çünkü (Sadece çünkü)
Sono senza tempo (Sono senza tempo, no, no, no)
– Zamansızım (Zamansızım, hayır, hayır, hayır)
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
Na-na-na-na-na
– Na-na-na-na
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh
Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh (IZI)
– Oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh (İZİ)
Se (Se) mi ritrovo qua (Mi ritrovo qua)
– Eğer (Eğer) kendimi burada bulursam (kendimi burada bulurum)
È solo perché (È solo perché)
– Sadece çünkü (Sadece çünkü)
Sono senza tempo (Sono senza tempo, no, no)
– Zamansızım (Zamansızım, hayır, hayır)
Se (Se) mi ritrovo qua (Mi ritrovo qua)
– Eğer (Eğer) kendimi burada bulursam (kendimi burada bulurum)
È solo perché (È solo perché)
– Sadece çünkü (Sadece çünkü)
Sono senza tempo
– Onlar zamansız